Adenoviral Konjonktivit Nedir? Belirtileri Nelerdir?

GÜVEN SAĞLIK GRUBU

Paylaş:

Adenoviral Konjonktivit Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Adenoviral konjonktivit, sık görülen ve bulaşıcı özellikte olan bir göz rahatsızlığıdır. Gözde kızarıklık sulanma, çapaklanma, batma, yanma, ağrı, görme bulanıklığı ve kapaklarda şişme Adenoviral konjonktivit belirtileri arasında gösterilir.

Adenoviral konjonktivit sıklıkla kişisel temasla yani eller aracılığıyla bulaşmasıyla birlikte öksürük, aksırık ile havadan veya ortak kullanılan eşyalarda bulunan virüsler nedeniyle de bulaşabilir.

Peki, Adenoviral konjonktivit nasıl bulaşır?

Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Göz Hastalıkları Bölümünden Doç. Dr. Doğan Ceyhan, Adenoviral konjonktivit hakkında bilgi verdi.

Adenoviral Konjonktivit Nedir? Belirtileri Nelerdir?

İçindekiler

Adenoviral konjonktivit nedir?

Adenovirüsler olarak adlandırılan ve hastalıkları yaygın görülen bir virüs grubu vardır. Bu virüs grubunun, gözün dış kısmı ile göz kapaklarının iç kısmını saran zar olan konjonktivaya bulaşması sonucu oluşan iltihap reaksiyonuna “Adenoviral Konjonktivit” denir. Bu enfeksiyon gözün ön kısmındaki kornea denilen şeffaf kısmı da etkiler ise “epidemik keratokonjonktivit” olarak adlandırılan daha ciddi bir tablo da ortaya çıkabilir.

Adenoviral konjonktivitin nedenleri nelerdir?

Bu tabloya Adenovirüsler denilen ve farklı özellikte alt grupları da bulunan virüs ailesi neden olur. Adenovirüs enfeksiyonları yaygın olsa da gözü ve üst solunum yolunu etkileyen tüm hastalıkları “Adenoviral Enfeksiyon” olarak adlandırmak doğru değildir. Adenovirüs dışı etkenler de hem solunum yolları hem de gözü etkileyen benzer tablolar oluşturabilir. Onun için sadece adenoviral konjonktivit değil, “Viral Konjonktivit” veya “Bakteriyel Konjonktivit” şeklinde daha genel tanımlamalar daha yerinde sayılır. Bazen viral enfeksiyonların üzerine ikincil olarak bakteri enfeksiyonlar da eklenebilir. Viral ve bakteriyel konjonktivitler muayene bulguları ile ayırt edilebilse de kesin ayrımlarının yapılması her zaman mümkün olmayabilir.

Adenoviral konjonktivitin belirtileri nelerdir?

Adenoviral konjonktivit gözde kızarıklık, sulanma, çapaklanma, batma, yanma, ağrı, görme bulanıklığı, kapaklarda şişme gibi şikayetler oluşturur.

Kişinin vücut direnci, virüsün hastalık oluşturma gücü gibi etkenler hastalığın oluşturduğu sorunları üzerinde etkilidir. Vücut direnci düşük kişilerde veya virüsün hastalık oluşturma gücü yüksek gruplarda daha ağır tablolar oluşabilir. Ağır tablodan kastımız gözde iz bırakacak, görmeyi de etkileyebilen, tedaviye dirençli hastalıklardır. Ülkemizde bu ağır tablo, sık olmamakla birlikte görülmektedir.

Ağır tabloda göz kapağının iç kısmında kirli sarı zarlar ve korneada lekeler oluşabilir. Bu durumda hastalık, görmede kalıcı sorunlar oluşabilecek ciddiyete ulaşabilir. Bu nedenle özellikle kapak iç kısımlarında kalın zarlar oluşan tablolarda daha dikkatli bir tedavi süreci

yürütülmelidir. Bu konuda endişeleri giderecek bir bilgi de vermek gerektiğini düşünüyoruz. Bu ciddi tablo son yıllarda giderek daha az görülmekte ve hasar bırakma olasılığı da azalmaktadır.

Adenoviral konjonktivit bulaşıcı mıdır?

Evet, maalesef Adenovirüs enfeksiyonlarının bulaşma oranı yüksektir. Bu nedenle adenoviral konjonktivit veya üst solunum yolu enfeksiyonu olan kişilerin toplu alanlardan uzak tutulması ve evlerinde kalması tercih edilmelidir.

Adenoviral konjonktivit nasıl bulaşır?

Bulaşma en sık olarak kişisel temasla yani eller aracılığıyla olsa da öksürük, aksırık ile havadan veya ortak kullanılan eşyalarda bulunan virüsler de bulaşma nedeni olabilir. Bu nedenlerle, konjonktivit olan kişilerin eşyaları ayrılmalı ve başka kişilere veya eşyalarına dokunmamaları sağlanmalıdır. Havlu olarak kağıt havlu kullanımı, toplu mekanlarda bulunmak zorundalarsa maske kullanmaları ve aile dahil yakın temastan kaçınmaları sağlanmalıdır.

Adenoviral konjonktivit tanısı nasıl konur?

Adenoviral veya tüm diğer etkenlerin neden olduğu konjonktivitlerde gözdeki kızarıklık şekli, akıntı veya çapaklanma materyalinin özellikleri, konjonktiva ve korneada oluşan bazı yapısal değişiklikler, kulak çevresi veya boyun lenf bezlerindeki şişliklere bakarak ön tanı konulabilir. Kesin tanı için göz kapağından alınan sürüntüler ile mikrobiyolojik inceleme de yapılabilir. Fakat klinik tablo genellikle tanı konusunda yeterli bilgi verdiği için mikrobiyolojik inceleme genellikle yapılmaz.

Adenoviral konjonktivit nasıl tedavi edilir?

Gözde oluşan adenoviral enfeksiyonlar için en öncelikli tedavi, makyaj temizleme pamukları veya benzeri temiz ve yumuşak ürünlerle kaynamış ve ılımış su ile ıslatılarak göz ve çevresinin temizlenmesidir. Gözde çapak ve benzeri etkenler bırakılmamalı, göz temiz tutulmalıdır. Temizlikte her göz için ayrı pamuk kullanılmalıdır. Temizlik sonrası, yeni pamuklar ıslatılarak göz üzerinde biraz tutulmalı ve göze bir tür sıcak pansuman uygulanmalıdır. Tek gözde enfeksiyon varsa sağlıklı göze dokunulmamaya çalışılmalıdır.

Hasta kişinin istirahat ederek vücut direncini güçlendirmeye çalışması gereklidir. Çünkü hastalık asıl olarak vücudun savunma mekanizmaları yani bağışıklık sistemi tarafından iyileştirilecektir. Bu süreçte dengeli beslenme, vücut sıcaklığının sabit tutulması için tedbirlerin alınması da yararlı olur.

Hastalık başlaması sonrası ılık su pansumanlarına rağmen 1-2 gün içinde iyileşmezse, göz hekimine müracaat edilmesini önermekteyiz. Göz hekimi önerisi olmadan ilaç, damla kullanılmasını doğru bulmuyoruz. Hastanın durumu, gözdeki belirti ve bulgular gibi etkenler dikkate alarak farklı tedaviler uygulanmaktadır. Göz enfeksiyonu ağır olmadıkça, konjonktivit için ağızdan ilaç genellikle önermemekteyiz. Nadiren göz kapakları ve çevresine ilerleyen durumlar için ağızdan veya hatta kas içine ilaç da önerilebilir. Hastalık süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte vakaların çoğunda 7-10 gün içinde iyileşme olmaktadır. Epidemik keratokonjonktivit denilen durumda iyileşme bazen haftalar almakta ve gözde ciddi izler de kalabilmektedir.

Sonuç olarak söyleyebiliriz ki, hastalarımız en öncelikli olarak, vücut dirençlerini düşüren yetersiz beslenme, düzensiz uyku ve stresi azaltmaya çalışmalıdır. Ayrıca mümkün olduğunca kalabalıklara girmemeli; yoğun insan bulunan alanlarda maske kullanımı tercih edilmelidir. Ellerin sıklıkla sabun kullanarak yıkanması ve ellerin gözlere temas ettirilmemesini de koruyucu tedbir olarak önermekteyiz. İlaç kullanılsa dahi ılık su ve pamukla göz çevresi temizliği ve pansumanın, tedavinin vazgeçilmez aşaması olduğunu da hatırlatmaktayız.

Sağlık Rehberi

Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.

Haber Bültenimize üye olun.

Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.

...

Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.


Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.

Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.


Sayfanın son güncellenme tarihi: 16-08-2024