Adet düzensizliği, kadınların sıklıkla karşılaştıkları ve nedenini merak ettikleri bir durum. Yaşam kalitesinin düşmesine yol açabilen adet düzensizliği, genellikle adet döngüsü yeni başlayan kız çocuklarında ve adet döngüsünün kesilme sürecinde olan perimenopazal dönemdeki kadınlarda görülüyor.
Adet düzensizliği; duygusal ve fiziksel stres, fazla kilo veya zayıflık gibi nedenlerden kaynaklanabildiği gibi polipler, miyomlar, yumurtlama bozuklukları, rahim içi anormallikleri gibi rahatsızlıklar nedeniyle de ortaya çıkabiliyor.
Güven Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümünden Prof. Dr. Şadıman Kıykaç Altınbaş, adet düzensizliği hakkında bilgi verdi.
Kadının adet görebilmesi için beyinde bulunan merkezlerden yumurtalıkları uyaracak hormonların salgılanması, yumurtalıkların bu hormonlara cevap vermesi, rahim içi dokunun (endometrium) sağlam olması ve hormon uyarılarına yanıt vermesi, kan akımında herhangi bir engel olmaması gerekir. Bu döngü her ay yinelenir, kalınlaşan rahim içi, gebelik oluşmaz ise dökülür (kanama [menstruasyon] meydana gelir). Bu süre 24-38 gün arasında değişir. Her kadının döngü süresi ve miktarı farklılık gösterir; adet düzenin dışındaki kanamalar (düzen, miktar, sıklık, süre olarak farklılıklarına göre) adet düzensizliği olarak adlandırılır.
Adet kanamasının başladığı gün adetin birinci günü olarak adlandırılır. Döngünün ilk yarısında seçilmiş yumurtalar arasından bir ya da iki yumurta olgunlaşıp daha belirgin hale gelir ve yumurtalıktan atılır (yumurtlama–ovulasyon). Bu süre her kadında farklılık gösterir. Yumurtlama sonrası süre ortalama 14 gündür ve sonrasında hormon etkisiyle kalınlaşan rahim içi gebelik oluşmazsa dökülür. Bu döngüyü etkileyen her durum adet düzensizliğine neden olabilir.
Ara kanamaların sebeplerinden biri, yumurtlama zamanındaki hormonal düşüştür. Düşüşle birlikte rahim iç duvarı hormon desteğini kaybeder ve birkaç gün süren adet kanamasına benzeyen bir kanamaya kadar değişkenlik gösteren kanamalar oluşabilir.
Bunun dışında birtakım sebepler neticesinde de adet düzensizlikleri olabilir:
Ayrıca,
Adet düzensizlikleri, daha sık olarak adet döngüleri yeni başlamış kız çocuklarında ve adet döngülerinin kesilme sürecinde olan perimenopozal kadınlarda görülür.
Adet düzensizliği kadının sosyal, fiziksel ve duygusal hayatını etkileyerek yaşam kalitesini düşüren bir durumdur.
Adet döngüsünün;
Bireyde;
Adet düzensizliği;
Hormonal düzensizliğe sebep olan her türlü sistemik hastalığın habercisi olabilir.
Adet düzensizliği şikâyetiyle başvuran hastalarda öncelikle adet döngüsü sorgulaması yaparak, düzensizliğin ne olduğunu öğrenmek önemlidir. Eşlik eden ya da sebep olabilecek faktörlerin irdelenmesi yapılır. Hormon profili için kan almak gerekebilir. Üreme çağındaki bir hastada adet düzensizliği durumunda ilk dışlanması gereken tanı gebeliktir ve buna yönelik test yapılır.
Kullanılan medikal tedaviler ve eşlik eden hastalıklar gibi tıbbi öykü sorgulaması sonrası jinekolojik muayene yapılarak rahim, yumurtalıklar ve tüpler ultrasonografi ile görüntülenir. Gerekli görüldüğü durumlarda MR görüntüleme istenebilir. Yapılan tetkikler sonrası rahim iç duvar kalınlaşması tespit edilen hastalarda iç duvardan örnek alarak patolojiye gönderilmesi ve değerlendirilmesi de gerekebilmektedir.
Adet düzensizliğinde hastanın yaşı, tıbbi öyküsü ve bu duruma sebebiyet veren durumlar ayırt edilmelidir. Örneğin, yeni adet görmüş bir genç kızda adet döngülerinin toparlanması için 2-3 yıl beklemek gerekebilirken, menopoza yakın bir hastada iyi bir değerlendirme sonrası eksik olanın yerine konması ve düzenli adet döngülerinin hormon tedavisi ile düzenlenmesi önemlidir.
İlk adet döngüsünün başlaması ile birlikte yoğun ve şiddetli adet kanamaları olan kız çocuklarında beyin-yumurtalık hormonlarının uyumsuzluğu için bir süre beklemek gerekebilmektedir. Ancak yoğun kanama durumlarında mutlaka bir hekime başvurulmalıdır. Acil durum teşkil eden fazla miktardaki kanamalar hormonal tedavi ile kesilmeli ve kanama - pıhtılaşma bozuklukları araştırılmalıdır.
Eğer hastada adet düzensizliğine sebep olan miyom ya da polip gibi patolojik bir durum söz konusu ise histeroskopi ile cerrahi tedavi gereksinimi olabilir. Miyomlar sadece rahim iç duvarında yerleşen tümörler değildir. Aynı zamanda rahim kas tabakası içine yerleşerek, rahim iç duvarına da bası uygulayıp şiddetli kanamalara sebep olabilirler. Bu durumda hastanın yaşı, çocuk istemi, miyomların yerleşim yerleri ve boyutları dikkate alınarak, sadece miyomların alınması ya da rahmin alınması gibi daha farklı cerrahilerin gerçekleştirilmesi gerekebilir.
Kanama bozuklukları kadında sosyal, fiziksel ve psikolojik sorunlara zemin hazırlar. Bir kadının yoğun kanaması olmasa dahi her daim ped kullanmasını gerektirecek şekilde kanama olması da sıkıntılı bir durumdur. Aşırı miktardaki kanamalar kansızlığa sebep olur. Bu durum kendini halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, uyku problemleri, saç dökülmeleri, üşüme, cilt problemleri gibi şikâyetlerle belli eder.
Sürekli ve düzensiz kanamaların varlığında mutlaka hekime başvurulmalıdır. Rahim ağzı kanser taraması, rahim iç duvarı ve yumurtalıkların değerlendirilmesi olası bir kötü huylu durumun ekarte edilmesi açısından son derece önemlidir.
Özellikle menopoz sonrası kanamalar mutlaka araştırılması gereken bir gruptur. Zaman kaybedilmeden hekime başvurulmalıdır.
Adet düzensizliği olması durumunda yumurtlama zamanın kestirilememesi sebebiyle çocuk sahibi olunması gecikebilir, mümkün olmayabilir. Yumurtaların sayıca yeterli olduğu ancak yumurtlayamama (anovulasyon) olduğu durumlarda ilaç tedavisi ile bu durum aşılabilmektedir.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.