Uzmanlar tarafından, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yetişkin ölümlerin en önemli nedeni aterosklerotik kardiyovasküler hastalıklar (ASKVH) olarak gösteriliyor. Kolesterol yüksekliğinin sigara kadar insan sağlığına zarar verdiğini söyleyen Güven Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümünden Prof. Dr. Y. Alper Sönmez, kalıtımsal olarak anne babadan geçen ‘Ailesel Hiperkolesterolemi (AH)’ adı verilen hastalığı sizler için anlattı.
Lipidler, yani kan yağları (Kolesterol ve Trigiserit) dolaşımda serbest olarak taşınamaz. Lipidleri hedef dokulara götüren ve ihtiyaç fazlasını karaciğere taşıyan, lipoprotein adını verdiğimiz, taşıyıcı proteinler vardır. Yaşlanmayla birlikte bu lipoproteinlerin karaciğere geri alınması bir miktar aksar. O nedenle orta ve ileri yaştaki bireylerde lipoprotlerin (LDL-Kolesterol bu lipoproteinlerin başlıcasıdır) kan düzeyleri bir miktar artar. Artan lipoproteinler kan damarlarında birikir. Hastalarda damar fonksiyonlarını bozan başka risk faktörleri de varsa (sigara içimi, hipertansiyon, obezite, diyabet gibi) bu birikim daha fazla olur ve damar sertliği gelişimi hızlanır. Ailesel Hiperkolesterolemi hastalığında ise daha doğuştan itibaren lipoproteinlerin karaciğerden alımında sorun vardır. Bu nedenle çocukluk yaşından itibaren fazla lipoproteinler damar duvarında birikmeye başlar ve çok genç yaşlarda damar tıkanıklığı ve kalp krizlerine neden olurlar.
Sağlık Bakanlığı ulusal bilgi sistemi kayıtlarına göre Türkiye AH’nin en sık görüldüğü ülkelerden biri. Kayıtlara göre Türkiye’de her 22 erişkinden birinin LDL Kolesterol düzeyleri 190mg/dl’nin üzerinde olduğu, bu kişilerin AH açısından taranmasına ihtiyaç duyulduğu bilgisi veriliyor. Türkiye AH sıklığı açısından talihsiz bir ülke. Ülkemizde Dünya ortalamasının neredeyse iki katı kadar AH hastası var. Bunun önemli nedenlerinden birinin ülkemizde akraba evliliklerinin daha sık görülmesi olduğunu düşünüyoruz. Damar sertliğine bağlı kalp ve damar hastalıkları ortaya çıkıncaya kadar hastalığa ait bir belirti genellikle olmuyor. Bu yüzden AH hastaları çoğu defa belirgin bir şikayetle doktora gitmiyor. İşte burada birinci basamaktan itibaren bütün hekimlere görev düşüyor. Hangi nedenle başvurursa başvursun, bir hastanın LDL-Kolesterol düzeyi 190 mg/dl’nin üzerindeyse, kendisinde veya birinci derece akrabalarından birinde genç yaşta (erkek için 50 yaş, kadın için 55 yaş altı) kalp krizi öyküsü varsa bu kişilerde AH olabileceği mutlaka düşünülmelidir. Bu kişiler ileri tetkik ve değerlendirme için mutlaka İç Hastalıkları, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları veya Kardiyoloji uzmanlarına yönlendirilmelidir.
Geçtiğimiz yıl yayınlanan Sağlık bakanlığı ulusal verileri Türkiye’de yaklaşık 500 bin AH hastası olduğunu gösteriyor. Çocuk yaştaki AH hastalarının sadece %1.5’i, erişkin yaştakilerinse sadece %30’u tedavi alıyor. Tedavi alanların bile hiçbiri istenilen LDL kolesterol hedeflerinde değiller. Bu kadar yüksek damar hastalığı riskine sahip olduğu halde, bu kadar çok sayıda kişinin tedavi almaması AH farkındalığının çok yetersiz olduğunu gösteriyor. Bu sorunu çözebilmek için her yıl 24 Eylül gününü ülkemizde Ailesel Hiperkolesterolemi günü olarak kutluyor ve hastalığın önemini topluma anlatmaya çalışıyoruz. Zamanında tanı konan AH hastalarında yüksek kolesterol düzeylerini düşürmek ve damar hastalığına bağlı olay ve ölümleri önlemek mümkündür.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.