Dünyadaki yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte Alzheimer hastalığı da artış gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, küresel olarak her yıl yaklaşık 9,9 milyon kişinin demans geliştirdiğini tahmin ediyor. Bu rakam her üç saniyede bir yeni vaka anlamına geliyor. Güven Hastanesi Nöroloji Bölümünden Uzm. Dr. Firdevs Kuserli, Alzheimer hastalığı hakkında sorularımızı yanıtladı.
Alzheimer hastalığı, dünya genelinde yaşlı nüfusun artışıyla birlikte hızla yayılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre, her yıl yaklaşık 9,9 milyon kişi demans (bunama) tanısı almaktadır. Bu rakam, her üç saniyede bir yeni bir vakanın ortaya çıktığı anlamına gelir. Alzheimer, demansın en yaygın türü olduğundan, bu hastalığın yükü hem bireyler hem de toplumlar için ciddi bir halk sağlığı sorunu oluşturmaktadır.
DSÖ, Alzheimer ve diğer demans türleriyle mücadele için bir eylem planı hazırlamıştır. Bu planın ana hedefi, demansın kamu sağlığı politikalarıyla önlenebilmesi, hastaların ve bakıcılarının iyi bir yaşam kalitesine sahip olmasıdır. Ayrıca bu bireylerin, onurlu, saygılı, bağımsız ve eşit bir şekilde ihtiyaç duydukları bakım ve desteğe erişebilmeleri de eylem planının önemli bir parçasıdır. Bu yaklaşım, sadece hastalığın tedavisine değil, aynı zamanda toplumsal farkındalığın artırılmasına ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesine odaklanır.
Alzheimer hastalığı, beyin hücrelerinin zamanla bozulması ve işlevlerini kaybetmesi sonucu ortaya çıkan bir demans türüdür. Bu hastalık, özellikle hafıza, düşünme yetenekleri ve günlük aktiviteleri yerine getirme becerisinde kademeli bir kayıpla kendini gösterir. Alzheimer, genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkar ve bilişsel işlevlerin azalmasına yol açar. Zamanla hastalar, hafıza kaybı, iletişim zorlukları, karar verme becerilerinde bozulma ve kişilik değişiklikleri gibi belirtiler yaşamaya başlar.
Alzheimer hastalığını önlemenin en etkili yollarından biri koruyucu stratejiler uygulamaktır. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesi, erken tanı, düzenli doktor kontrolleri ve hastalığa dair bilinçlenme bu süreçte büyük rol oynar. Ayrıca, risk faktörlerinin azaltılması, sağlıklı beslenme, fiziksel ve zihinsel aktivitelerin sürdürülmesi hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir. Erken tanı sayesinde uygun tedavi ve destek planları uygulanarak, hastalığın olumsuz etkileri hafifletilebilir.
Yaşlanmayla birlikte zihinsel performansta bazı değişiklikler yaşanması normaldir. Örneğin, bilgi işleme hızı yavaşlayabilir ve yeni bilgiler öğrenmede hafif bir azalma görülebilir. Ancak, Alzheimer ve diğer demans türlerinde yaşanan hafıza kaybı, normal yaşlanma sürecinden farklıdır. Normal yaşlanmada hafıza kaybı ciddi boyutlarda olmaz ve günlük aktiviteleri etkilemez. Oysa Alzheimer hastalığında, hafıza kaybı ilerleyici bir şekilde artar ve kişinin bağımsız yaşama yetisini zorlaştırabilir. Demansın belirtileri, çoğu zaman yanlışlıkla yaşlılık belirtileri olarak görüldüğünden, erken teşhis gecikebilir.
Alzheimer hastalığının ilk ve en yaygın belirtisi genellikle hafıza bozukluğudur. Hastalar, özellikle yeni bilgileri öğrenmekte zorlanır, unutkanlıklar yaşar ve kısa süreli hafıza problemleri görülür. Zamanla bu belirtiler artar ve kişi geçmişteki anıları da unutmaya başlar. Bunun yanı sıra dikkat ve konsantrasyon sorunları, karmaşık görevleri yerine getirememe, problem çözmede güçlük ve zihinsel esneklik kaybı da yaygın belirtiler arasındadır. Ayrıca, hastalığın ilerlemesiyle depresyon, sinirlilik ve sosyal çekilme gibi davranışsal ve psikolojik belirtiler de ortaya çıkar.
Hastalığın ilerleyen aşamalarında, hafıza kaybı daha da derinleşir ve bireyin günlük aktivitelerini gerçekleştirme yetisi büyük ölçüde azalır. Zamanla, hastalar aile üyelerini ve tanıdıklarını tanıyamaz hale gelir. Ayrıca, davranışsal bozukluklar, uykusuzluk, yön bulma zorlukları, sinirlilik, paranoya ve saldırganlık gibi psikolojik belirtiler daha belirgin hale gelir. Bu dönemde, hastaların sürekli bakıma ve desteğe ihtiyaçları artar.
Alzheimer riskini azaltmak için yaşam tarzında bazı değişiklikler yapmak önemlidir. Zihni aktif tutmak, yani sürekli yeni bilgiler öğrenmek, bulmaca çözmek veya yeni hobiler edinmek beyin sağlığını destekler. Ayrıca, sağlıklı bir uyku düzeni, beyin sağlığı için kritik önemdedir. Yüksek tansiyon, diyabet ve yüksek kolesterol gibi kronik hastalıkları kontrol altında tutmak da Alzheimer riskini azaltır. Sigara ve alkolden uzak durmak, Akdeniz tipi beslenme (bol sebze, meyve, zeytinyağı ve balık tüketimi) ve düzenli egzersiz, beyin sağlığını korumada etkili yöntemlerdir.
Fiziksel aktivite, sadece bedensel sağlığı değil, aynı zamanda zihinsel sağlığı da olumlu yönde etkiler. Düzenli egzersiz yapmak, kan dolaşımını artırarak beynin daha iyi beslenmesine yardımcı olur ve beyin hücrelerinin sağlığını korur. Ayrıca, fiziksel aktivite stresin azalmasına, uyku kalitesinin iyileşmesine ve genel ruh halinin düzelmesine katkıda bulunur. Tüm bu faktörler Alzheimer hastalığı riskini azaltabilir ve mevcut hastalarda hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir.
Sosyal ilişkiler ve aktif bir sosyal yaşam, beyin sağlığını destekleyen önemli faktörler arasındadır. Araştırmalar, geniş ve çeşitli bir sosyal ağa sahip olan kişilerin daha sağlıklı kaldığını ve zihinsel performanslarının daha iyi olduğunu göstermektedir. Sosyal etkileşimler, beyni uyarır ve zihinsel esnekliği artırır. Özellikle yaşlı bireyler için sosyal aktivitelere katılmak, izolasyonu önler ve zihinsel sağlığın korunmasına katkı sağlar. Sosyal çevre, bireylerin hayata daha bağlı hissetmesine ve duygusal olarak daha dengeli olmalarına yardımcı olur.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.