Genellikle Orta Doğu ve Doğu Asya ülkelerinde görülen Behçet hastalığı, deri üzerinde ağrılı yaralara neden olmasıyla biliniyor. Bununla birlikte sadece cildi değil; gözleri, eklemleri, bağırsakları ve diğer birçok organı etkileyebiliyor. Ağız ve genital bölge yaraları ise hastalığın en yaygın belirtileri olarak gözlemleniyor. Güven Hastanesi Romatoloji Bölümünden Prof. Dr. Umut Kalyoncu, Türk Hekim Hulusi Behçet tarafından tanımlanan Behçet hastalığı hakkında bilgi verdi.
Behçet hastalığı, tüm organları ve sistemleri etkileyebilen, damar iltihabının ön planda olduğu kronik ve iltihaplı bir hastalıktır. Genellikle cilt yaralarına neden olan Behçet hastalığında; göz, eklemler, bağırsaklar, toplardamarlar, beyin, omurilik ve sindirim sistemi de etkilenebilir.
Behçet hastalığı genellikle benzer genetik özelliklere sahip ipek yolu üzerinde yer alan ülkelerde görülür. “İpek yolu hastalığı’’ olarak da bilinen Behçet hastalığının en sık görüldüğü ülkelerden biri de Türkiye’dir. Ayrıca hastalık, adını aldığı Türk Dermatolog Hulusi Behçet tarafından tanımlandığı için ülkemizde ayrı bir öneme sahiptir.
Genellikle 40 yaşından önce başlayan Behçet hastalığı, erkek ve kadın bireylerde eşit sıklıkta görülür. Fakat hastalık, genç erkeklerde daha ağır seyretme eğilimindedir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte, hastalığın neden olduğu şikayetler azalır.
Hastalığın en yaygın belirtisi ağızda tekrarlayan yaralardır. “Oral aft’’ denilen bu yaralar ağız ve yanak içinde herhangi bir yerde çıkabilir. Yılda en az 3 kez çıkması beklenen ağız yaraları oldukça ağrılıdır. Behçet hastalığının sıklıkla görülen bir diğer belirtisi de genital bölgede çıkan yaralardır. Ayrıca, tutulan organlara göre bulgular değişebilir. Bacaklarda tabanı sert kırmızı lezyonlar, gözde ağrı, bulanık ve az görme, baş ağrısı, kol ve bacaklarda kuvvetsizlik, kanlı balgam, karın ağrısı ve kanlı ishal görülebilir.
Behçet hastalığının seyrindeki organ tutulumlarına ve tedavide kullanılan ajanlara (ilaçlara) göre farklı komplikasyonlar ortaya çıkmaktadır. Göz tutulumunda, değişen derecelerde görme kaybı veya körlük; beyin tutulumunda kronik baş ağrısı, kol ve/veya bacakta kuvvet kaybı görülebilir. Damar tutulumuna bağlı olarak karaciğer, kalp ve diğer iç organlarda hasar; kol ve bacak damarlarının tutulumuna bağlı kuvvetsizlik, derin yaralar ve varisler; akciğer damarlarının tutulumuna bağlı kanlı balgam gelişebilir.
Behçet hastalığına bağlı göz tutulumunda; görmede bulanıklaşma, tutulan gözde ağrı, güneşten ve ışıktan rahatsızlık hissi, görme kaybı oluşabilir. Özellikle hastalığın erken döneminde ve genç erkek hastalarda bu tutulumla ilgili dikkatli olunmalıdır. Yeni tanı konulan, sessiz tutulum olabilecek hastaların da göz tutulumu ile ilgili tarama yaptırmaları önerilmektedir. Behçet hastalığında göz, en önemli tutulum alanlarının başında gelmektedir. Bu nedenle tanı konulan her hasta, göz hastalıkları bölümünde düzenli olarak takip edilmelidir.
Behçet hastalığının tanısını koyacak herhangi bir görüntüleme veya laboratuvar testi bulunmamaktadır. Hastalığın tanısı, hastaların şikayetleri göz önüne alınarak konulur. Tanı için önerilen kriterler mevcuttur. Ayrıca kriterleri tam karşılamayan ancak klinik bulguları Behçet hastalığı ile uyumlu görünen hastalar da bu tanı ile takip ve tedavi edilebilir.
Behçet hastalığı, tutulan bölgeye ve hastalığın şiddetine göre tedavi edilmektedir. Çeşitli ilaç tedavilerinin yanı sıra akut atak döneminde geçici olarak kortizon tedavisi de uygulanmaktadır.
Behçet hastalığını tetiklediği kanıtlanan herhangi bir ilaç, madde veya enfeksiyon yoktur. Bununla birlikte, bazı bakterilerin cilt florasında artmasının cilt bulgularını artırdığına dair yayınlar bulunmaktadır. Stresle ilişkili olarak cilt lezyonları artabilir.
Behçet hastalığına bağlı ağız yaraları iz bırakmadan iyileşir. Genital bölgede ve bacaklarda oluşan yaralar veya ülserler iyileşirken iz bırakabilir. Bu izler genellikle renk değişikliği şeklindedir.
Behçet hastalığı, ağız ve genital bölgede var olan lezyonlardan dolayı hastalar ve hasta yakınları tarafından bulaşıcı bir hastalık olarak değerlendirilmektedir. Ancak kesin olarak söylenebilir ki, Behçet hastalığı bulaşıcı değildir.
Behçet hastalarının büyük bir çoğunluğunda tutulum sadece cilt ile sınırlı kalır. Fakat organ tutulumu görülen hastalarda ciddi durumlar ortaya çıkabilir. Behçet hastalığında en riskli grup, ağır tutulumları olup zamanında yeterli ve gerekli tedavi almayan hastalardır.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.