Ülkemizde onbinlerce, dünyada ise milyonlarca hasta; kronik böbrek yetmezliği nedeniyle hayatlarını diyalize bağlanarak sürdürmeye çalışıyor. Hem canlı vericiden hem de kadavradan yapılan böbrek nakli ile bu hastaların yaşam kaliteleri ve sağ kalım süreleri artırılabiliyor. Güven Hastanesi Organ Nakli Bölümü doktorları, böbrek nakli ile ilgili en sık sorulan soruları cevapladı.
Hayatta kalma süresini kısaltan ve ek sağlık sorunlarına yol açan kronik böbrek hastalığı ciddi bir sağlık sorunudur. Böbreklerin kalıcı olarak hasar görmesi olarak ifade edilebilir. Tedavisinde ilk seçenek böbrek naklidir. Böbrek nakli, kronik böbrek hastalığının tedavisinde başarılı sonuçlar veren ve pek çok pozitif etkisi bulunan bir yöntemdir. Kadavradan ya da canlı vericiden alınarak gerçekleştirilen böbrek nakli işlemi, kronik böbrek hastalarının tedavisinde kullanılan diğer bir yöntem olan diyalize göre hayatta kalım oranlarını belirgin şekilde artırmaktadır.
Türkiye’de canlı böbrek vericisi olabilmek için gereken şartlar; kişinin akıl sağlığının yerinde olması ve yasal olarak 18 yaşını doldurmuş olmasıdır. Anne, baba, kardeş, kardeşlerin çocukları, amca, teyze, dayı, hala, bu akrabaların çocukları ve varsa hastanın eşinin bahsi geçen akrabaları ayrıca 4. dereceye kadar tüm akrabalar böbrek vericisi olabilirler. Akraba harici diğer tanıdık kişiler de böbrek vericisi olabilmektedir. İsteğe bağlı böbrek bağışçısı olmak isteyen kişilerin Sağlık Bakanlığının belirlediği etik kurul onayından geçmeleri gerekmektedir.
Diyabet, kanser, kalp hastalığı gibi ciddi kronik rahatsızlığı olan kişiler, AIDS, ciddi aktif enfeksiyonu olanlar ve hamileler canlı böbrek vericisi olamazlar. Böbrek bağışçısı olmak isteyen birçok kişinin kafasında nakil sonrası sağlık problemi yaşayıp yaşamayacakları sorusu bulunmaktadır. Bu tür problemlerin yaşanmaması için verici adayları çok detaylı incelemelerden geçmektedir.
Net bir şekilde böbrek nakline uygun olmayan grup; AIDS ve kontrol altına alınamayan kanser hastalarıdır. Bunlar haricinde, kanser tedavisi gören kişiler hastalıkları kontrol altına alınıp bekleme süresini de tamamladıktan sonra böbrek nakli olmaya uygun hale gelebilmektedirler. Ayrıca aktif enfeksiyonu olan kişilerde böbrek nakli olamazlar.
Hastaların kadavradan böbrek nakli yaptırabilmeleri için bir organ nakli merkezinde gerekli tetkikleri yaptırarak ulusal kadavra listesine isimlerinin eklenmesi gerekmektedir. Bu kaynaktan tüm hastalar eşit şekilde faydalanmaktadır. Üzülerek belirtmek gerekir ki; ülkemizde yeterli organ bağışı yapılmadığından bekleme listelerindeki kişi sayısı günden güne artmaktadır.
Kan bağışındaki genel kurallar böbrek nakli için de geçerlidir. Bu nedenle böbrek naklinde alıcı ile verici arasındaki kan grubu uyumu önemlidir. AB grubu genel alıcı, 0 grubu genel vericidir. Esasında kan grubu uyumsuz kişiler arasında böbrek nakil yapılabilmesi mümkün olsa da, hem işlemin maliyetinin yüksekliği hem de nakil sonrası ilk iki hafta içinde böbrek reddi durumunun sık ortaya çıkması gibi nedenlerle kan grubu uyumlu kişiler arasındaki nakiller daha çok tercih edilmektedir.
Böbrek naklinde Rh uyumu önemli değildir.
Bu yöntem kan grubu uyumsuzluğu olmasına rağmen akrabasına böbrek vermek isteyen vericiler arasında karşılıklı böbrek değişimi yapacak şekilde uygulanmaktadır. Örnek vermek gerekirse; nakil merkezinde kan grubu A olan bir alıcının akrabası olan vericisinin kan grubu B olsun. Bu durumda ikili arasında kan uyumsuzluğu var demektir. Aynı nakil merkezinde kan grubu B olan alıcı ile A olan verici olması durumunda bu çiftler arasında çapraz nakil gerçekleştirilebilmektedir. Çapraz nakillerde etik kurul onayı gerekmektedir.
Canlı vericili böbrek nakillerinde doku uyumu sanıldığı kadar önemli bir rol oynamaz. Kadavra kaynaklı nakillerde ise doku uyumu önemlidir. Kadavradan alınan böbreğin kime verileceği konusunda karar aşamasında doku uyumu da kriterlerden birisidir.
Böbrek hastalığı olup da henüz diyalize girmemiş ve böbrek yetmezliği de belirli bir düzeyin altında olan kişilere yapılan böbrek naklidir. Kısaca diyalize başlamadan yapılan böbrek naklidir. Böbrek nakli hastaları arasında en iyi sonuçlar bu grupta yer almaktadır.
En önemli konu kontrollere düzenli gidilmesi ve ilaçların düzenli bir şekilde alınmasıdır. Böbrek nakli sonrası hastalarda alınan ilaçlar nedeniyle enfeksiyon riski artmaktadır. Bu nedenle enfekte olduğu bilinen kişilerle temas edilmemesi ve bu ortamlardan uzak durulması önemlidir. Ayrıca böbrek nakli sonrası alınan bazı ilaçlar kan basıncı yüksekliği, kan şekeri yüksekliği ve kilo alımına neden olabildiği için düzenli egzersiz yapmaya ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir.
Böbrek naklinde alıcıya nakledilen böbrek yabancı bir dokudur. Bu nedenle kişinin bağışıklık sistemi bu yabancı dokuya reaksiyon gösterebilir. Bu reaksiyonu engellemek için organ nakli olan kişiler ömür boyu immunsüpresif yani bağışıklık baskılayıcı adı verilen bazı ilaçları ömür boyu alırlar. Böbrek reddi denilen ifade aslında bağışıklık sisteminin böbreğe gösterdiği tepkidir. Bu risk nakil sonrası erken dönemde en yüksek seviyededir ve zamanla azalır, ancak ömür boyu devam eder. Bunun için en önemli konu tedavilerin düzenli bir şekilde alınmasıdır.
Evet, ikinci kez böbrek nakli yapılabilir. Herhangi bir nedenle nakil hastası böbrek fonksiyonunu kaybederse yapılan değerlendirme sonrası engel bir durum yoksa ikinci kez nakil olabilir.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.