D vitamini eksikliği, dünyada en sık görülen sağlık sorunlarından biridir. Dünya çapında yaklaşık 3 milyar insanda bu önemli vitaminde eksiklik vardır. Birçok kronik hastalıkla ilişkili olan D vitamini eksikliğinin;
Optimal yani en uygun D vitamini seviyelerine sahip olmak, genel sağlık ve iyilik hali için kritik öneme sahiptir.
D vitamininin en iyi besinsel kaynakları;
Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Sağlıklı Yaşam Danışmanı Uzm. Dr. Murat Keklikoğlu, D vitamini ve D vitamini eksikliği hakkında bilgi verdi.
D vitamini genellikle "güneş ışığı vitamini" olarak bilinir, çünkü D vitamininin birincil kaynağı güneşe maruz kalmaktır. Güneşe maruz kalma sınırlı olduğunda, diğer kaynaklardan D vitamini elde edilmesi önem kazanır.
D vitamini, her ne kadar “vitamin” olarak adlandırılsa da aslında bir prohormon olarak işlev görmesi bakımından benzersizdir. Prohormonlar, vücudun hormona dönüştürdüğü öncül maddelerdir. D vitamini vücudumuz tarafından öncül formundan üretilebilen bir vitamindir. Başka vitaminlerin diyet veya takviye yoluyla alınması gerekirken, D vitamini, cildimizin güneşten gelen UV ışınlarına maruz kalmasıyla üretilir.
Güneşe maruz kalarak, yiyecek ve takviyelerden elde edilen D vitamini; biyolojik olarak etkisizdir ve vücut tarafından aktive edilmelidir.
Vitaminler suda veya yağda çözünür vitaminler olarak sınıflanır. D vitamini, A, E ve K vitaminleri yağda çözünür, bu da emilmeleri için bir yağ kaynağına ihtiyaç duydukları anlamına gelir. Yağda çözünen vitaminler vücut dokularında birikebilir.
Serum 25(OH)D düzeyi, vücuttaki D vitamini statüsünün en iyi belirtecidir. Vücut tarafından üretilen ve gıda ve takviyelerden elde edilen D vitaminini yansıtır.
D vitamini genel sağlık durumunda çok önemli bir rol oynar. D vitaminin kemik sağlığını ve sağlıklı kalsiyum metabolizmasını teşvik ettiği bilinmektedir.Ancak araştırmalar sonucunda D vitamininin vücudun tüm sistemleri için kritik olduğunu belirtilmiştir.
D vitamini;
Aktive edildikten sonra, D vitamini kanınızdaki, kemiklerinizdeki ve bağırsağınızdaki kalsiyumu yöneterek çalışır. Ayrıca vücudun her yerindeki hücrelerin düzgün iletişim kurmasına yardımcı olur.
Bağışıklık sistemini düzenler
D vitamini hem doğuştan gelen hem de adaptif (sonradan kazanılmış) bağışıklık yanıtlarında önemli bir rol oynar. D vitamininin aktif formu, bağışıklık dengesinin korunmasında önemlidir. Bağışıklığın aşırı yanıtları otoimmünite ve alerji gibi durumlara neden olurken bağışıklığın düşük olması kanser ve enfeksiyonlarla ilişkilidir.
Kansere karşı korur
D vitamininin kansere karşı koruyucu özellikleri olduğu gösterilmiştir. Bu özellikler arasında apoptoz olarak adlandırılan programlanmış hücre ölümünü tetikleme, kanser hücrelerinin çoğalmasını durdurmak ve metastazı azaltmak yer alır.
Otofajiyi teşvik eder
D3 vitamini, otofajinin önemli bir hormonal indükleyicisidir. Otofaji, vücudumuzun atık ve kalıntıları temizlediği ve hasarlı hücre bileşenlerini geri dönüştürdüğü hücre içi geri dönüşüm sistemidir. Bu geri dönüşüm sistemi, hücrelerin yenilenmesini ve onarılmasını sağlar.
Hücreler; biyolojik fonksiyonu, homeostazı (iç dengenin düzenlenmesi), hücre içeriğinin kalite kontrolünü sürdürmek, yıpranmış proteinleri ve hasarlı lipitleri ve organelleri ortadan kaldırmak için otofajiyi kullanırlar. Otofaji, hücreleri rahatsız eden patojenler gibi iç ve dış stresörlerden de kurtulunmasını sağlar.
Bilişsel gerilemeyi önler
Demans (bunama), genellikle kronik ve ilerleyici hafıza ve diğer bilişsel işlevlerin kaybıyla ilişkili bir sendromdur (semptomlar grubudur). Bilinç eksikliği olmadan düşünmeyi, yönelimi, anlamayı, hesaplamayı, öğrenme kapasitesini, dili, yargılamayı, davranışı ve hafızayı etkileyen farklı beyin hastalıklarından kaynaklanır. Çok sayıda çalışma, D vitamininin bilişsel gerileme riskini azaltabileceğini göstermiştir. Araştırmacılar D vitamini eksikliğinin tüm nedenlere bağlı demans ve Alzheimer riskinin önemli ölçüde artmasıyla ilişkili olduğunu bulmuşlardır. Şiddetli D vitamini eksikliği olan bireylerde (10 ng / mL'den az) demans riski yüzde 100’den fazla; ılımlı D vitamini eksikliği olan bireylerde ise (20 ng / mL'den az) yüzde 50 civarında artmaktadır. D3 vitamini, Alzheimerlı hastaların beynindeki amiloid plakların temizlenmesi dahil olmak üzere nöroprotektif etkilere sahiptir.
Kronik yorgunluğu iyileştirir
Kronik yorgunluğu olan kişilerin D vitamini düzeyleri genellikle düşüktür. Kronik yorgunluk, çoğu zaman tükenmişlik sendromuyla birlikte olabilir. Bu derin yorgunluk, tipik olarak zamanla gelişir ve ilk ne zaman başladığını belirlemek zor olabilir. Fiziksel, duygusal ve psikolojik iyilik halini olumsuz etkiler. D vitamini seviyesinin normale gelmesi kronik yorgunluğu azaltabilir.
Kemik sağlığını destekler
D3 ve K2 vitaminleri, kemik sağlığını geliştirmek ve kırık insidansını azaltmak için sinerjik etkilidir. D vitamini, kemik dokusuna kalsiyum alımında önemli bir rol oynar. Bu durum kemiklerin zayıflaması ve mineralleri kaybıyla karakterize olan osteoporoz ve osteopeninin önlenmesine yardımcı olabilir.
Anksiyete ve depresyonu iyileştirir
Anksiyete ve depresyon, en yaygın ruh sağlığı sorunları arasındadır. Genellikle, anksiyetesi olan kişilerin yüzde 40-60'ında depresyon belirtileri vardır. Beyin, D vitamini reseptörlerinin en yoğun olduğu organlardan biridir. D vitamini, anksiyete ve depresyonun önlenmesinde ve tedavisinde önemli bir faktördür. D vitaminiyle birlikte, optimal beyin fonksiyonu ve zihin sağlığı için önemli mikrobesinler; magnezyum, omega-3 yağ asitleri, C vitamini, demir, selenyum, iyot, çinko, B vitaminleri ve amino asitlerdir. Bu besinlerin eksikliklerini düzeltmek, semptomlarınızı iyileştirebilir veya hatta ortadan kaldırabilir.
Eklem ağrısını azaltır
D vitamini, eklem sağlığı için önemlidir. Eklem ağrısı, eklemin herhangi bir yerinde rahatsızlık, ağrı veya iltihaplanma ile ilişkilidir. Eklem ağrısının altında yatan neden inflamasyondur (iltihaplama) ve D vitamini inflamasyona karşı önemli bir bağışıklık düzenleyicisidir.
Uyku apnesi
Düşük D vitamini seviyeleri tıkayıcı uyku apnesi ile bağlantılıdır. Uyku apnesi, kişinin uykusu sırasında nefesinin kesildiği veya durakladığı bir durumdur. Uyku apnesi erkeklerde ve yaşlılarda sık görülür. Bu durum obezite, kalp hastalığı, felç, diyabet, depresyon ve diğer sağlık koşullarıyla bağlantılıdır. Düşük D vitamini seviyeleri, uyku apnesinin glikoz metabolizması üzerindeki etkisine katkıda bulunabilir ve kötüleştirebilir. Anormal glukoz metabolizması, uyku apnesiyle ilişkili sağlık sorunlarından biridir. D vitamini takviyesinin, uyku apnesi olan kişilerde anormal glikoz metabolizmasını ve inflamasyonu iyileştirdiği gösterilmiştir.
Endometriozis ve Polikistik Over Sendromu
Düşük D vitamini düzeyleri endometriozis ve polikistik over sendromu ile ilişkilendirilmiştir. Endometriozis, normalde rahimin içini kaplayan dokunun rahim boşluğunun dışında çoğaldığı ağrılı bir durumdur. Endometriozis, üreme çağındaki tüm kadınların yaklaşık yüzde 10'unu etkileyen kronik bir hastalıktır.
Polikistik Over Sendromu (PKOS) kadınları etkileyen bir hormon dengesizliği bozukluğudur. PKOS çocuk sahibi olma yeteneği ve fiziksel görünüm üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir. PKOS'lu kadınların yaklaşık yüzde 70-80'inde D vitamini eksikliği vardır. Düşük D vitamini seviyeleri, PKOS'lu kadınlarda insülin direnci ile anlamlı olarak ilişkilidir.
D vitamini eksikliğinin başlıca risk faktörleri şunlardır:
D vitamini eksikliği kandaki değerin 30 ng/mL'nin altında olmasıdır. Bir çalışmada, araştırmacılar D vitamini seviyelerinin iki katına çıkarılmasının D vitaminine duyarlı hastalıklara bağlı ölüm oranını yüzde 20 oranında azaltacağını tahmin etmişlerdir.
Fonksiyonel tıp açısından bakıldığında, D vitamini seviyesinin örneğin, 35 ng/mL olması, eksik olarak kabul edilmese de genel sağlık için optimal değildir. D3 vitamini seviyesi için ideal aralık 50-100 ng/ml arasındadır. D3 vitaminin bu seviyede olması, kronik enflamatuar hastalık riskni önemli ölçüde azaltmaktadır. Birçok uzman, terapötik (tedavi edici) bir D vitamini seviyesinin 70-100 ng / mL arasında olduğuna inanmaktadır.
Güneş en iyi D vitamini kaynağıdır. Yeterli UVB maruziyetinin olduğu bölgelerde, ne kadar güneşe maruz kalmanın uygun olduğunu belirlemede göz önünde bulundurulması gereken birkaç faktör vardır. Bu faktörler; cildin güneşe maruz kalan kısmını, cilt rengini ve UV ışınlarının gücünü içerir. Vücudun yüzde 60'ı güneşe maruz kalırsa, 10.000 ila 20.000 IU D3 vitamini alınabilir.
Cilt tonuna bağlı olarak aşağıdaki önerilere göre haftada en az üç kez güneşlenilmelidir.
Peki ya güneş kremi?
Güneş kremleri güneşten gelen UV ışınlarını bloke eder, bu nedenle güneş kremi kullanmak vücudunuzun D vitamini üretmesini engelleyebilir. Aşırı güneşe maruz kalmaktan kaçınmak önemli olsa da yetersiz güneşe maruz kalmak D vitamini eksikliğine neden olabilir.
Gıdalar büyük bir D vitamini kaynağı değildir. Bununla birlikte, D vitamini seviyesini destekleyen gıdalar; hormon dengesi için gerekli olan ve hücrelerdeki D vitamini ekspresyonunuzu optimize eden zengin bir dizi destekleyici mikro besin sağlayan çok sağlıklı gıdalardır.
Her gün D vitamini açısından bu en iyi altı besinden birini veya daha fazlasını ve kesinlikle haftada en az 7-10 porsiyon tüketmenizi tavsiye ederim. Süt veya yumurtaya karşı bir gıda hassasiyetiniz varsa, haftada birkaç kez somon veya çiftlik üretimi olmayan diğer yağlı balıkları ve mantarları tüketin.
Somon ve yağlı balıklar
Somon ve diğer yağlı balıklar iyi D vitamini kaynaklarıdır. 100 gramlık bir somon filetosu yaklaşık 450 IU D vitamini içerir. Sadece, vahşi yakalanmış somon tüketmek önemlidir. Çiftlik somonu oldukça fazla toksik maddeler içerir.
Sardalya bir başka mükemmel D vitamini kaynağıdır. Aslında, 100-120 gramlık bir kutu sardalya konservesi yaklaşık 270 IU D vitamini içerir Sardalya ayrıca omega-3 yağ asitleri ve B-12 vitamini, kalsiyum, demir, niasin, fosfor ve potasyum gibi birçok vitamin ve mineral sağlar.
Otla beslenen hayvanların tereyağı
Halis tereyağı iyi bir D vitamini kaynağıdır. Doğal olarak omega-3 yağ asitlerinin yanı sıra beyin sağlığı için önemi olan doymuş yağlar ve diyet kolesterolünden zengindir. Tereyağı ayrıca konjuge linoleik asit (CLA), bütirat, A vitamini, K2 vitamini ve diğer faydalı mikro besinleri içerir. Süt ürünleri ile ilgili sorun yaşayanlar tereyağı tüketebilir. Çünkü tereyağı tipik bağışıklık provoke edici ajanlar olan laktozun yanı sıra peynir altı suyu veya kazein protein bileşenlerini içermez.
Otla beslenen hayvanların peyniri
Peynir, ideal K2/D3 vitamini oranına sahiptir ve diğer besinlerle birlikte sağlıklı kemikler, eklemler ve kardiyovasküler fonksiyonlar için mükemmel bir besindir. Peynir 2:1'lik mükemmel omega; 6:3 yağ asidi oranına sahiptir. Aynı zamanda, kalsiyum, magnezyum, amino asitler ve A vitamini ile birlikte metabolizmayı hızlandıran ve doğal bağışıklığı artıran güçlü bir besin maddesi olan yüksek miktarda konjuge linoleik asit (CLA) içerir.
Yumurta sarısı
Yumurta en besleyici yoğun gıdalardan biridir ve mükemmel bir D vitamini kaynağıdır. Yumurta, tüm amino asit dizisine sahip tam bir proteindir (yumurta başına 6 gram). D vitaminine ek olarak, yumurta sarısı bir K2 kaynağıdır (D vitamini ile sinerji içinde çalışır) çinko, B vitaminleri, A vitamini, demir, lutein, zeaksantin, kolin gibi değerli besin maddeleri içerir.
Mantar
Mantarlar ultraviyole ışığa maruz kaldıklarında D vitamini üretirler. Çoğu mantar karanlıkta yetiştirilir ve D vitamini içermez. Bazı mantarlar D vitamini üretimini teşvik etmek için ultraviyole ışıkta yetiştirilir. D vitamininin tam miktarları mantar türüne bağlıdır.
Sığır ciğeri
Organ etleri, güçlü beslenmeyle yüklenir. Dana ciğeri, mevcut en besleyici yoğun gıdalardan biridir. Pişmiş sığır karaciğerinin 100 gramlık bir porsiyonu yaklaşık 45 IU D vitamini içerir Sığır karaciğeri A vitamini, demir ve protein gibi diğer birçok besin içerir. Karaciğerin tadını sevmiyorsanız, bu otla beslenen ve merada yetiştirilen sığır karaciğerini ek formda deneyebilirsiniz.
Düzenli olarak güneşe maruz kalınamıyorsa D vitamini seviyeleri ölçtürülmelidir. Eğer D vitamini seviyesi düşükse takviye alınmalıdır.
D vitaminini özellikle yiyeceklerle birlikte almak her zaman en iyisidir. Çünkü D vitamini yağda çözünür.
D vitamini takviyeleri sabah saatlerinde alınmalıdır çünkü uyku hormonu melatoninle etkileştiğinden akşam kullanıldığında uykusuzluk yapabilirler. Doktor kontrolü olmadan D vitamini takviyesi alınmamalıdır.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.