Diyabetik Retinopati Nedir? Belirtileri Nelerdir?

GÜVEN SAĞLIK GRUBU

Paylaş:

Diyabetik Retinopati Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Diyabetik retinopati, diyabet yani şeker hastalığı nedeniyle oluşan yüksek kan şekeri düzeyinin, gözün retina tabakasına zarar vermesi sonucunda ortaya çıkan bir göz rahatsızlığıdır.

Yavaş yavaş görmede bozulma, ani görme kaybı, görüş alanında uçuşan şekiller, bulanık görme, gözde ağrı ve kızarıklık, karanlıkta görme zorluğu diyabetik retinopatinin belirtilerindendir.

Peki, diyabetik retinopati nasıl tedavi edilir?

Güven Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümünden Prof. Dr. Ali Hakan Durukan, diyabetik retinopati hakkında bilgi verdi.

Diyabetik Retinopati Nedir? Belirtileri Nelerdir?

İçindekiler

Diyabetik retinopati nedir?

Diyabetik retinopati, diyabete bağlı olarak yüksek kan şekeri seviyelerinin neden olduğu gözün arka tarafında retina tabakasına, özellikle retina damarlarına zarar veren diyabetin ciddi bir komplikasyonudur.

Diyabetik retinopatinin nedenleri nelerdir?

Diyabetik retinopati, diyabet nedeniyle kanda yüksek kan şekeri düzeyinden kaynaklanır. Zamanla, kanda çok fazla şeker olması gözün retina tabakasına zarar verebilir. Diyabet vücudun her yerindeki kan damarlarına zarar verir. Gözdeki hasar, diyabete bağlı olarak retinayı besleyen küçük kan damarlarının hasara uğrayarak sıvı sızdırmasına veya kanamasına neden olduğunda başlar. Bu hasarlı kan damarlarını telafi etmek için gözde, fonksiyonu kötü olan yeni kan damarları oluşur. Bu yeni kan damarları kolayca sızdırabilir veya kanayabilir.

Diyabetik retinopati hangi tip diyabette görülür?

Tip 1 veya tip 2 diyabeti olan herkes potansiyel olarak diyabetik retinopati gelişimi riski altındadır. Özellikle uzun süredir diyabet hastası olanlar, sürekli yüksek kan şekeri seviyesine, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol düzeylerine sahip olanlar ve gebeler diyabetik retinopatide yüksek risk altında olan gruptur.

Diyabetik retinopatinin evreleri nelerdir?

Diyabetik retinopati esas olarak üç evrede izlenir:

  • Evre 1 (Zemin Retinopati): Bu evrede retinada kan damarlarında az miktarda kan sızıntısına yol açabilen küçük tomurcuklanmalar (mikroanevrizmalar) ortaya çıkar. Bu bulgu diyabetli kişilerde çok yaygındır. Bu aşamada ileride görme sorunları oluşma riski yüksek olmasına rağmen, görüş genellikle etkilenmez. Tedaviye ihtiyaç yoktur ancak sonraki evrelere geçilmemesi için dikkatli olunmalıdır. Her iki göz etkilendiğinde görüşün kötüleşme olasılığı daha yüksektir.
  • Evre 2 (Preproliferatif Retinopati): Bu evrede retina ve göz içi kanamasına yol açabilecek retina damarlarında daha şiddetli ve yaygın değişiklikler gözlenir. Bu aşamada görmenin etkilenme riski yüksektir.
  • Evre 3 (Proliferatif Retinopati): Bu evre, retinada önemli kanamalara neden olabilecek ve retinanın gözün arka tabakalarından ayrılmasına (retina dekolmanı) yol açabilecek yeni kan damarlarının ve anormal skar dokusunun oluştuğu aşamadır. Bu aşamada görme kaybı riski çok yüksektir. Yitirilen görmeyi geri getirmek mümkün olmasa da mevcut görmeyi mümkün olduğunca korumak için cerrahi tedaviler önerilecektir.

Diyabetik retinopati belirtileri nelerdir?

  • Yavaş yavaş görmede bozulma,
  • Ani görme kaybı,
  • Görüş alanında uçuşan şekiller,
  • Bulanık görme,
  • Gözde ağrı ve kızarıklık,
  • Karanlıkta görme zorluğu diyabetik retinopatinin en sık izlenen belirtilerindendir.

Bu belirtiler her zaman diyabetik retinopati olduğu anlamına gelmez ancak bunların kontrol edilmesi önemlidir.

Diyabetik retinopati tanısı nasıl konur?

Diyabet tanısı alan hastaların düzenli göz muayenesi yaptırması çok önemlidir. Göz hekimleri göz bebeğini büyüterek yapacakları bir muayene ile diyabetik retinopati olup olmadığını kontrol ederler. Diyabetik retinopati muayenesi basit ve ağrısızdır.

Diyabetik retinopati tanısı konulduğunda, erken tedavi ile hasar durdurulabilir ve körlük önleyebilir.

Göz hekimi ciddi diyabetik retinopati veya diyabetik makuler ödem tanısı koyarsa, hastaya göz anjiyosu (flöresein anjiyografi) ve optik koherens tomografi adı verilen testleri yaptırabilir. Bu testler retinadaki kan damarlarının durumunu ve retinanın en önemli ve diyabete bağlı görme kaybında etkilenen makula bölgesinin detaylı değerlendirilmesini da sağlar.

Diyabetik retinopati nasıl tedavi edilir?

Diyabetik retinopatinin erken evrelerinde sadece takip yeterlidir. Bu dönemde kan şeker düzeyinin düzenlenmesi ve bunun devam ettirilmesi çok önemlidir. Diyabetik retinopatisi olan bazı kişilerin her 2 ila 4 ayda bir kapsamlı göz muayenesine ihtiyacı olabilir. Daha ileri aşamalarda, özellikle görmede değişiklikler varsa, tedaviye hemen başlamak önemlidir.

Diyabetik retinopati tedavisinde;

  • Göz içi ilaç enjeksiyonları,
  • Lazer tedavisi,
  • Cerrahi tedavi olmak üzere hastanın ihtiyacına göre farklı yöntemler mevcuttur.

Göz içi enjeksiyonlarda anti-VEGF ilaçlar ve steroidler kullanılmaktadır. Bu ilaçlar diyabetik retinopatiyi yavaşlatabilir veya tersine çevirebilir. Enjeksiyonlar sıklıkla diyabetik retinopatinin herhangi bir evresinde izlenebilen görme noktası ödemi (diyabetik makula ödemi) tedavisinde uygulanmaktadır. Lazer tedavisi retinadaki ödemi azaltmak için kan damarlarındaki sızıntıyı durdurmak veya anormal kan damarlarını ortadan kaldırmak için kullanabilir.

Diyabetik retinopati tedavisinde güncel olarak göz içi enjeksiyonları, lazer tedavisi ve cerrahi tedavi uygulanmaktadır. Hastalığın evresine göre her hastanın tedavi ihtiyacı farklıdır.

Diyabetik retinopati nedeniyle ameliyat nasıl yapılır?

Cerrahi sırasında ağrı hissedilmemesi için uyuşturucu göz damlaları veya iğneler ya da genel anestezi kullanabilir. Vitrektomi adı verilen cerrahi tedavi göz içi kanaması varsa veya retina tabakasında yırtılma, ayrılma mevcutsa ya da göz içi enjeksiyonlara yanıt vermeyen durumlarda önerilir.

Cerrahi, retinadaki kanama kaynaklarının bulunmasına ve onarılmasına yardımcı olur. Vitrektomi ameliyatı sırasında, göz duvarında çok küçük girişler açılarak, aletler yardımıyla saydamlığını yitirmiş vitreus jelinin çoğu gözden uzaklaştırılır. Tedavi planına bağlı olarak ayrıca retinayı yeniden yerine oturtmak veya onarmak için lazer veya dondurma tedavisi kullanılabilir. Retinayı yerinde tutmak için ameliyat sonunda göze hava, tıbbi bir gaz veya silikon yağı enjeksiyonu yapılabilir. Her iki göze de vitrektomi ihtiyacı varsa bir seferde yalnızca bir göze ameliyat planlanır. Diğer göz belli bir süre sonra ameliyat edilir.

Ameliyat sonrasında nelere dikkat edilmeli?

Çoğu hasta ameliyatın yapıldığı gün evine yollanır. Ameliyat sonrası birkaç gün veya hafta gözde şişlik veya kızarıklık olabilir. İyileşme sürecinde biraz göz ağrısı ve görme, ameliyat öncesine göre daha bulanık olabilir. Ameliyattan sonra genellikle birkaç saat boyunca göz bir bandaj ile kapalı tutulabilir.

Ameliyat sonrası birkaç hafta veya birkaç ay göz damlaları kullandırılabilir. İyileşme döneminde araba kullanmak, yoğun egzersiz ve ağır kaldırmak gibi bazı etkinliklerden kaçınmakta fayda vardır. Genellikle 2 ila 4 haftalık bir istirahat süresi gerekebilir. Eğer göz içine gaz enjekte edilmişse birkaç günden birkaç haftaya kadar belli bir baş pozisyonunun korunması gerekebilir. Gaz çekilene kadar uçak yolculuğu ve yüksek irtifalara (yüksek rakımlı yerlere) seyahatten kaçınılmalıdır. Ameliyat sırasında göze silikon yağı enjekte edilmişse, yağın alınması için ikinci bir ameliyat gereklidir.

Diyabetik retinopatinin ihmal ve tedavi edilmemesi hasta için hangi komplikasyonlara yol açar?

Diyabetik retinopati tanısının gecikmesi veya tedavi edilmemesi diğer ciddi göz problemlerine yol açabilir. Bunlardan en sık gözleneni DMÖ yani diyabetik makuler ödemdir. Diyabetik makula ödemi diyabeti olan yaklaşık 15 kişiden 1'inde gözlenir. Retinadaki kan damarlarının sıvıyı makula bölgesine sızdırmasıyla ortaya çıkar. Bulanık görme ve ciddi görme kaybına neden olur. Bir diğer komplikasyon neovasküler glokomdur. Neovasküler glokom anormal kan damarlarının göz içi sıvılarının göz dışına tahliye olmasına engel oluşturmasıyla ortaya çıkar. Retina dekolmanı çok ciddi görme kaybı oluşturabilecek bir diğer komplikasyondur. Tüm bu komplikasyonlar ciddi görme kayıplarına, körlüğe ve görme kaybına kadar gidebilecek sorunlar oluşturabilir.

Diyabetik retinopatiden korunmak için nelere dikkat edilmeli?

Kan şeker seviyesinin sağlıklı bir aralıkta tutulması diyabetik retinopati riskini azaltmanın en iyi yoludur.

Diyabetik retinopatiden korunmak için;

  • Düzenli fiziksel aktivite yapılmalı,
  • Sağlıklı beslenilmeli,
  • Dahiliye ya da endokrinoloji hekiminin insülin veya diğer diyabet ilaçları için verdiği talimatlara dikkatle uyulması gerekmektedir.

Diyabet tedavi planının işe yaradığından emin olmak için A1C testi adı verilen özel bir laboratuvar testi belirli aralıklarla yaptırılmalıdır. Bu test, son üç aydaki ortalama kan şeker düzeyini gösterir.

Sağlık Rehberi

Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.

Haber Bültenimize üye olun.

Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.

...

Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.


Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.

Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.


Sayfanın son güncellenme tarihi: 16-08-2024