Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Akkaya diz protezi ile ilgili merak edilen 17 soruya yanıt verdi.
Diz protezi ameliyatı orta - ileri yaş grubu hastalarda diz ekleminde özellikle gece istirahat ağrısı, yol yürümede güçlük, merdiven inip çıkarken zorluk ve kronik diz ağrısına bağlı devamlı olarak ağrı kesici kullanılması gibi durumlarda ayrıntılı bir diz değerlendirmesi sonrası kemik ve eklemlerde harabiyet tespit edilmesi durumunda gerekli olmaktadır.
Bu iki protez tipi diz kireçlenmesinin farklı evreleri için tercih ediliyor. Toplumda yarım protez olarak isimlendirilen unikondiler diz protezi, hastaların diz eklemlerin de kısmi aşınma olduğu durumlarda yani erken evre diz kireçlenmesinde oldukça başarılı sonuçlara sahip bir cerrahi seçenektir. Bu protez uygulamasında deneyimli bir cerrah tarafından yapılacak ayrıntılı bir fizik muayene ve radyolojik değerlendirilme ile hasta uygunluğu için karar verebilmek mümkündür.
Total (tam) diz protezi dediğimiz yaygın uygulamada ise diz ekleminde aşınma oluşmuş tüm yüzeyler değişmekte ve yeni bir eklem yüzeyi oluşturulmaktadır. Bu anlamda kemik - yumuşak doku dengeleri tecrübeli bir cerrah tarafından uygun şekilde yeniden oluşturulmaktadır. Her iki cerrahide de hastanın ayrıntılı bir fizik muayene ile değerlendirilmesi ve uygun radyolojik tetkikler yapılarak eklem yüzeylerinin incelenmesi çok önemlidir.
Hastalar ameliyat öncesi ayrıntılı bir fizik muayene ile değerlendirilmeli, eşlik eden hastalıkları, kullandıkları ilaçlar sorgulanmalıdır. Ayrıntılı bir kan tetkiki yapılmalı ve sonuçlarına göre özellikle vücuttaki enfeksiyon parametrelerinin yüksek olması durumunda ek değerlendirmeler yapılmalıdır. Böyle bir durumda enfeksiyon odağı bulunmalı ve protez cerrahisi öncesi tedavisi tamamlanmalıdır. Hastaların aktif diş ve diş eti sorunları ya da idrar yolları ile ilgili problemleri olması durumunda mutlaka bu branşların hekimlerinden operasyon uygunluğu için görüş alınmalıdır.
Riskler ameliyat sırasında ve sonrasında olmak üzere genel olarak ikiye ayrılabilir. Ameliyat sırasındaki riskler içinde uygun cerrahi değerlendirme yapılmamış hastalarda protezlerin pozisyonlarındaki hatalara bağlı kronik ağrı şikayeti ve enfeksiyon en önemli riskler içinde söylenebilir. Ameliyat sonrasında ise rehabilitasyon yetersizliği ile hareket kısıtlılığı ve yara yeri bakımındaki problemler belirtilebilir.
Ameliyat sonrası iyileşme süreci hasta ve hekimin yakın koordinasyonu sayesinde sorunsuz olarak tamamlanabilmektedir. Ameliyat sonrası hastalar hemen ertesi gün ayağa kalkarak günlük aktivitelerini yapabilecek düzeyde mobilize olurlar. Özellikle ameliyat sonrası ilk 15 gün yara yerinin iyileşme takibi için en kritik dönemdir. Bu periyot içinde yara yerinin temiz tutulması, pansumanın uygun şekilde yapılması ve herhangi bir yara yeri problemi durumunda hızlıca hekiminiz ile görüşmeniz gereken dönemdir.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon ameliyatın hemen ertesi günü başlanabilir. Özellikle hızlandırılmış rehabilitasyon programı uygulayan merkezlerde hastalar yoğun bir rehabilitasyon programı ile günlük aktivitelere hemen dönüş sağlamaktadır. Hastaların uyum süreçlerine bağlı olmakla birlikte rehabilitasyon süresi genellikle ilk 1 ay uygulanmaktadır.
Ameliyat süresi günlük aktivitelere sıklıkla hemen ertesi gün geçilebilir. Bu sürede hastanın cerrahi süreç hakkında bilgilendirilmesi ve motivasyonu çok önemlidir.
Günümüz teknolojisi ile üretilen protezlerin ortalama ömrü cerrahinin de başarısına bağlı olarak 15 - 20 yıl arasında olarak belirtilebilir. Burada implant kalitesi oldukça önemlidir. Ülkemizde birçok farklı marka implant bulunmakta olup hastaların mutlaka ameliyat öncesi hekimlerinden bu konuda bilgi almasını öneririm.
Ameliyat sonrası hastalar yara yeri takipleri ve ilk iki haftalık nekahat döneminde hekimleri ile yakın iletişimde olmalı, taburculuk sonrası özellikle kan sulandırıcı ilaçlarını düzenli kullanmaları ve egzersiz programlarına uyum sağlamaları başarılı bir süreç geçirmeleri adına çok önemlidir.
Protez seçimi hastanın yaşına, eklem içindeki aşınma durumuna, kemik kalitesine ve eşlik eden romatizma gibi kronik hastalıklarına göre yapılmaktadır. Genç hastalarda yarım protez, kişiye özel protez seçenekleri hastaların memnuniyet oranını arttırmakta ve günlük hayat kalitelerinde belirgin iyileşme sağlamaktadır. İleri yaş grubunda tüm eklemde aşınma olması gibi durumlarda tam diz protezi uygulanmakta, uygun merkez ve deneyimli cerrah ile birlikte hızlı bir rehabilitasyon programları hastaların yüksek memnuniyet oranlarına ulaşmasını sağlamaktadır.
Ameliyat sırasında özellikle eklem içindeki yumuşak dokulara hassas, bağ dengelerini koruyacak ve aşınmış eklem yüzeylerinin tamamını değiştirecek teknikler kullanılmaktadır. Açık bir cerrahi uygulanmaktadır ancak hastaların yara yerlerinde özel kapama yöntemleri ile belirgin iz kalmasının önüne geçilmektedir.
Günümüzde kullanılan tüm protez yapıları insan vücudu ile uyumludur. Ancak uyumsuzluk kasıt protezin mikrop kapması olarak adlandırılmaktadır. Bu durumda erken müdahale ve yakın takip ile de protez enfeksiyonlarının yönetimi mümkündür.
Ameliyat başarısını arttıran en önemli faktör ağrı kontrolüdür. Ameliyat sırasında eklem içine uygulanan özel ilaçlar ve ameliyat sonrası erken dönem için anestezi bölümü ile koordineli olarak damar yolu ile verilen ilaçlar sayesinde ağrı minimalize edilmektedir. Hastaların rehabilitasyon süreçlerinde en önemli nokta ağrılarının düşük seyretmesidir. Dolayısı ile ilk 2 hafta ağrı kontrolu için verilecek özel ilaçlar sayesinde bu mümkündür.
En önemli etkisi kişinin artık vücudunda bir implant ile hayatına devam edeceği durumuna alışmasıdır. Bu anlamda özellikle travmadan korunma ve implant ömrünü uzatmak için kilo verme çok önemlidir. Protez yüzeyleri kilo alımı gibi durumlarda aşınmakta, travma ile de hasar gerçekleşebilmektedir. Hastalarımız bu iki önemli konuya dikkat etmelidir.
Diz protezi sonrası spor mümkündür ve özellikle arzu etmekteyiz. Hastalar yüzme, kısa koşular, tenis, kayak gibi sporlara iyileşme periyodu tamamlandıktan sonra hekim kontrolünde dönebilmektedir. Burda en önemli durum kas gücü kuvvetinin yeniden sağlanmasıdır. Hatta yüksek kas gücü kuvvetine çıkan hastalarımız futbol basketbol gibi sporlar da hekim kontrolünde yapabilir.
Protez cerrahisi sonrası rutin kontroller 1. Ay , 3. Ay , 6. Ay - 12.ay ve devamında yıllık olarak yapılmaktadır. Röntgen ve kan tetkikleri ile incelemeler rutin olarak yeterli olmakla birlikte eğer hastanın şikayeti olursa ileri tetkikler istenebilir.
Protez cerrahisi büyük bir eklemin yenilenmesi amacına dayanır. Dolayısı ile kemik yüzeyler kesilerek değiştirilmektedir. Ancak uygulanan implantlar robotik cerrahi bile yapılsa standart fabrikasyon büyüklükte olup kişiye göre boyut tercihi yapılarak uygulanmaktadır. Kişiye özel protez cerrahisinde ise hastanın diz tomografisi çekilerek bilgisayar programları yardımı ile en az kemik kesisi en fazla doku hassasiyeti gözetilerek planlama yapılmakta, kişiye özel boyutlarda yurtdışında protez dökümü yapılarak özel kargolama ile hastaneye ulaştırılmaktadır. Bu özellikli cerrahi için hekimin ve merkezin akredite olması gerekmektedir. Hastanemiz bu kriteri taşıyan ülkemizdeki tek merkezdir. Hastaların kendi kemik ve eklem yapılarına en uygun şekilde hazırlanan bu protez cerrahisi ile iyileşme süreçleri ve hayata dönüşleri belirgin olarak kısalmaktadır. Ayrıca protez ömürleri de standart cerrahilere göre daha uzun olmaktadır.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.