Ergenlik dönemi, kimlik gelişiminin, özerklik arayışının ve risk alma davranışlarının ön planda olduğu, nörobiyolojik ve psikososyal değişimlerin yoğun yaşandığı bir gelişim evresidir. Bu dönemde madde kullanımı, hem gelişimsel kırılganlıklar hem de çevresel etkilerle kolaylaşabilmekte ve kalıcı bağımlılıklara zemin hazırlayabilmektedir.
Güven Çayyolu Tıp Merkezi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Hastalıkları (Çocuk Psikiyatrisi) Bölümü'nden Uzm. Dr. Özge Çelik Büyükceran, ergenlerde madde bağımlılığı, risk faktörleri ve koruyucu yaklaşımları anlattı.
Madde bağımlılığı; kişinin, zararlarına rağmen bir maddeyi kullanmayı sürdürmesi, kullanım üzerinde kontrol kaybı yaşaması ve bırakmakta güçlük çekmesi durumudur. Sıklıkla psikoaktif maddeler beyindeki ödül, motivasyon ve dürtü kontrol sistemlerini etkileyerek fiziksel ve psikolojik bağımlılığa yol açar. Ergenlik döneminde bu sistemlerin henüz tam gelişmemiş olması, bağımlılık riskini artırmaktadır.
Ailevi Faktörler
Bireysel Faktörler
Sosyal ve Çevresel Faktörler
Ergenlerde madde kullanımını fark etmek her zaman kolay değildir. Ancak bazı davranış değişiklikleri uyarıcı olabilir. Bu belirtiler doğrudan madde kullanımına işaret etmese de, dikkatli değerlendirme gerektirir.
Madde bağımlılığıyla mücadelede en etkili yol, önleyici yaklaşımlardır. Ergenlik döneminde doğru iletişim ve destekleyici bir çevre büyük fark yaratabilir.
Etkili İletişim Kurun: Yargılayıcı olmayan, açık ve aktif dinleyici bir tutum, ergenin kendini ifade etmesini kolaylaştırır. Unutulmamalıdır ki ergen, kendisine yaptırım uygulanacağını, söylediklerinden dolayı cezalandırılacağını düşündüğünde işbirliği yapmayacaktır. Cezaya değil, onun için endişelenildiğine vurgu yapmak önemlidir.
Net Sınırlar ve Kurallar Belirleyin: Madde kullanımı konusunda ailenin kararlı ve tutarlı bir duruş sergilemesi koruyucudur. “Hayır” demeyi öğretmek, sadece çocuğa değil, çevresine de mesaj verir.
Ebeveyn Olarak Model Olun: Ebeveynlerin davranışları, çocuklar için en güçlü örnektir. Sigara, alkol gibi maddelere yaklaşımınız çocuğunuzun bu konudaki tutumunu etkileyebilir.
Ergenin İlgi Alanlarını Destekleyin: Spor, sanat, gönüllülük gibi yapılandırılmış faaliyetler; aidiyet hissini ve olumlu kimlik gelişimini destekler.
Akran İlişkilerini Takip Edin: Akran grubu, madde kullanım riskini önemli ölçüde belirleyebilir. Aşırı denetim yerine, iş birliğine dayalı bir takip önemlidir.
Gerçekçi Senaryolarla Hazırlık Yapın: “Bir arkadaşın sana madde teklif ederse ne dersin?” gibi örneklerle rol yapma çalışmaları yapılabilir.
Uzman Desteğinden Çekinmeyin: Şüphe durumunda çocuk ve ergen psikiyatristi ya da bağımlılık merkezlerindeki uzmanlardan destek alınmalıdır. Erken müdahale, ilerleyici bağımlılık tablolarını önlemede anahtardır.
Ergenlerde madde bağımlılığı, yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal etkileri olan önemli bir halk sağlığı problemidir. Bu süreçte ergenin yalnız bırakılmaması, yasaklayıcı dilden çok rehberlik eden bir yaklaşım benimsenmesi kritik önemdedir. Sağlıklı ilişkiler, açık iletişim, güvenli ortamlar ve gerektiğinde profesyonel destek, madde kullanımına karşı en güçlü koruma kalkanlarıdır.
Hazırlayan: Uzm. Dr. Özge Çelik Büyükceran
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına buradan ulaşabilirsiniz.