Havaların soğumaya başladığı sonbahar ayları, birçok kişi için hastalık ayları olabiliyor. Bu dönemde yaşam kalitesini düşüren, gün boyu halsiz hissettiren gribe karşı önlem almak büyük önem taşıyor. Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Op. Dr. Onur Uysal, gripten korunma yolları ve grip aşısı hakkında bilgi verdi.
Grip, ülkemiz gibi ılıman iklim kuşağındaki ülkelerde sık görülen, salgınlar yapabilen ve dönemsel özellik gösteren bir hastalıktır. Özellikle eylül-ekim ve mart-nisan ayları arasında sık görülen bir durumdur. Grip bir viral enfeksiyondur. Belirtileri; burun ve geniz bölgesinde kuruluk hissi, belirgin bir burun akıntısı, boğazda yanma hissi, boğaz ağrısı, 39-40 dereceleri bulabilen yüksek ateş, oldukça belirgin kas-eklem ağrısı olarak sayılabilir. Kişi elini kolunu hareket ettiremez, yatak istirahatine ihtiyacı olur. Mide bulantısı, kusma, küçük çocuklarda ishal gibi bulgular da diğer belirtilere eşlik edebilir. Tepeden tırnağa bütün vücutta yorgunluğa neden olan bir durumdur.
Grip tedavisinde kullanılacak yöntemler, hastanın yaşına ve kişisel özelliklerine bağlı olarak belirlenmektedir. Bu hastalık, küçük çocuklarda, bebeklerde, 65 yaş üstündeki kişilerde, şeker, tansiyon, kalp rahatsızlıkları, astım gibi sistemik hastalığı olan kişilerde, kanser hastalarında, organ yetmezliği bulunan kişilerde çok daha tehlikeli seyredebilmektedir. Hatta hayat kaybına varan tablolara yol açabilen tehlike bir hastalıktır. O yüzden bu kişilerde uygulanan grip tedavisi biraz daha agresif olabilmektedir. Bu vakalarda antiviral ilaçların kullanımı gündeme gelmektedir. Yine ateş düşürücüler ve mevcut ağrı kesicilerden fayda görülür. Burun akıntılarını azaltmak için; tuzlu sular, C vitamini kullanılması ve dinlenme önemlidir. Ama özellikle sistemik hastalığı olan yaşlı kişilerde, hastanede yatmalarını gerektirebilecek durumları göz önünde bulundurmak gerekir. Bahsettiğimiz grupta grip tedavisi yakın takip gerektirir.
Grip tedavisinde antibiyotik, bu viral enfeksiyonun üstüne bakteriyel bir enfeksiyon eklendiyse kullanılabilmektedir. Virüsler bağışıklık sistemimizi yorduğunda daha savunmasız kalırız. Bu gibi durumlarda otit, sinüzit, kulak iltihabı, bademcik iltihabı ya da pnömoni gibi bir akciğer enfeksiyonu geçirirsek antibiyotik kullanmak gerekebilir. Bunun haricinde doktora danışmadan kesinlikle antibiyotik kullanılmamalıdır. Antibiyotikler seçici ilaçlar değildir. Vücuda aldığınız an duyarlılığı olan her mikroba savaş açarlar. Antibiyotik kullanıldığında iyi kötü demeden bütün duyarlı mikroplarımız ölür. Bundan sonraki geçirdiğimiz hastalıklarda hem tedavi kozlarımız azalır, hem de daha kuvvetli, daha fazla yan etkisi olan antibiyotikleri daha uzun süre kullanmamız gerekir.
Grip aşısı, yüzde 80-90'lara varan oranlarda grip enfeksiyonunu önlemeye yaramaktadır. Önlemese bile gribin daha sessiz sakin, daha basit bir şekilde geçirilmesini sağlar. Grip aşıları, bir önceki yılın en çok enfeksiyon yapan grip mikroplarından karıştırılarak yapılmaktadır. Grip aşısının yapımıyla Dünya Sağlık Örgütü ilgilenmektedir. Aşı yaklaşık iki hafta içinde etki eder. Bu yüzden eylül ve ekim aylarında aşılanmakta fayda vardır. Aşıyı sistemik rahatsızlığı olan, 65 yaş üstündeki herkes kullanmalıdır. Bunun dışında kontrolsüz şeker, kalp hastalığı olan kişilerin, kanser, kan hastalıkları ya da organ nakli sonucu ilaç kullanan kişilerin mutlaka grip aşısı yaptırması gerekir. Üç ayını geçirmiş gebelerin, sağlık personelinin, huzur evinde çalışanların, evinde bağışıklık sisteminde sıkıntı olan kişilere bakan kişilerin de eve virüs taşımaması açısından, aşılanmaları önerilmektedir. Bunun dışında; atletik performans sergileyen, iş-güç kaybına tahammülü olmayan sporcular, çok yoğun çalışan iş adamları da aşı yaptırabilir. Yumurta alerjisi olanlarda, aşının içerdiği yumurta proteinleri nedeniyle, aşılama yapılırken çok dikkatli olunmalıdır. Hastalık döneminde yani yüksek ateşli olduğu dönemde kişi aşılanmaz. Ateşi düştükten sonra aşılama yapılabilir. Altı aydan küçük çocukların ve üç aydan daha erken dönemdeki gebelerin de aşılanması uygun değildir.
Gripten korunmak için mevsim geçişlerinde öğün atlamamalıyız, yemeğimizi güzel yemeliyiz. Çok kalabalık ortamlara girmekten kaçınmalıyız. Toplum olarak selamlaşmayı, öpüşmeyi seviyoruz ama selamlaşmada sadece tokalaşmayla yetinmeliyiz. Yoğun dönemlerde, hastalığın çok olabileceği ortamlardan uzak durmalıyız. Giyinme alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz lazım. Kalın ve tek kat giyinmektense ince ve birkaç katlı giyinmek daha mantıklı olabilir. Kış dönemlerinde C vitamini ve vitamin takviyeleri kullanmamızda fayda olabilir. Eğer risk grubundaysak mutlaka uygun döneminde aşılanmamız gerekir. Grip virüsü enfeksiyonları, damlacık yoluyla bulaşır bu nedenle maske kullanmak gribin yayılmasını önlemede ve gripten korunmada işe yarar. Genel hijyen kurallarına uyulması, sık el yıkama, hata izolasyonu ve kalabalık ortamlardan uzak durma bulaşmayı engellemede önemlidir.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.