Kolesterol Yüksekliği (Hiperlipidemi) Nedir? Kolesterol Yüksekliği Belirtileri Nelerdir?

GÜVEN SAĞLIK GRUBU

Paylaş:

Kolesterol Yüksekliği (Hiperlipidemi) Nedir? Kolesterol Yüksekliği Belirtileri Nelerdir?

Kolesterol yüksekliği, tıbbi adıyla hiperlipidemi, kandaki çeşitli yağların olması gerekenden yüksek düzeyde olması durumudur.

Kolesterol yüksekliği genellikle belirti göstermeyen sinsi bir hastalıktır. Ancak çok yüksek kolesterole sahip bazı hastalarda gözlerin veya eklemlerin çevresinde sarı, mumsu, yağlı plaklar veya kolesterol halkalarının oluşması kolesterol yüksekliğinin belirtisi olabilir.

Kolesterol yüksekliği damar sertliği, kalp krizi ve inme gibi hayati tehlike yaratacak hastalıklara yol açabilir. Bu nedenle tedavi edilmesi ve kolesterol değerlerinin kontrol altına alınması oldukça önemlidir.

Peki, kolesterol yüksekliği nasıl tedavi edilir?

Güven Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Emre Nuri Günel, kolesterol yüksekliği hakkında bilgi verdi.

Kolesterol Yüksekliği (Hiperlipidemi) Nedir? Kolesterol Yüksekliği Belirtileri Nelerdir?

İçindekiler

Kolesterol yüksekliği (Hiperlipidemi) nedir?

Kolesterol yüksekliği olarak bilinen hiperlipidemi, kandaki çeşitli yağların olması gerekenden yüksek düzeyde olması durumudur.

Kanda bulunan en temel yağ çeşidi kolesteroldür. Ayrıca, kolesterol dışında kanımızda trigliserit olarak adlandırılan bir yağ çeşidi daha vardır.

Kolesterol, vücudumuzun tüm hücrelerinde bulunması ve hormonların temel yapı taşını oluşturması nedeniyle sağlıklı yaşam için gerekli bir maddedir. Ancak kolesterolün belli bir seviyenin üstünde olması sağlığı tehdit eder. Yüksek kolesterol, vücudu besleyen tüm atardamarlarda ateroskleroz olarak adlandırılan tıkayıcı damar hastalığı (damar sertleşmesi) riskini artırmaktadır. Ülkemizde ölüm nedenlerinin başında yüzde 40 gibi büyük bir oranda kalp damar hastalıkları olduğu göz önüne alınırsa hiperlipidemi tedavisinin önemi daha iyi anlaşılmaktadır.

Kolesterol kaynakları nelerdir?

Kanda bulunan kolesterolün yüzde 70-80’ini vücut kendisi üretmektedir. Kolesterolün yüzde 20-30’u besinlerden alınmaktadır. Bu nedenle diyetle kolesterol alımı azaltılsa da vücut gerekli olan kolesterolü üretmektedir. Kolesterol, tüm hücreler tarafından az miktarda üretilse de temel üretim yeri karaciğerdir.

Kolesterol, kanda çözünmeyen bir madde olduğu için üretim sonrası lipoprotein adı verilen bileşikler tarafından taşınır. Kanda bu lipoproteinlerin ölçümü ile kolesterol miktarı saptanır. Lipoproteinler, LDL (düşük yoğun ağırlıklı lipoprotein) ve HDL (yüksek yoğunluklu lipoprotein) olmak üzere ikiye ayrılır. Kötü kolesterol olarak bilinen LDL, karaciğerden dokulara kolesterolü taşır. HDL ise iyi kolesteroldür ve dokulardan kolesterolü alarak karaciğere geri taşır.

Kolesterol yüksekliği (Hiperlipidemi) belirtileri nelerdir?

Hiperlipidemi yani kolesterol yüksekliği genellikle belirti göstermez. Çok yüksek kolesterole sahip bazı hastalarda (örneğin, ailesel hiperlipidemiler) gözlerin veya eklemlerin çevresinde sarı, mumsu, yağlı plaklar veya kolesterol halkaları olabilir.

Kolesterol yüksekliği (Hiperlipidemi) nedenleri nelerdir?

Hiperlipidemi, hastada genetik nedenlerden dolayı gelişebildiği gibi bazı faktörler de kolesterol yüksekliğine neden olabilir.

Kolesterol yüksekliğinin nedenleri şunlardır:

  • Sigara içilmesi veya sigara dumanına maruz kalınması,
  • Fazla kilo veya obezite,
  • Kötü beslenme alışkanlıkları (Doymuş veya trans yağ içeren yiyeceklerin fazla tüketilmesi),
  • Fazla alkol kullanımı,
  • Hareketsizlik,
  • Stres ve aşırı kaygı,
  • Beta blokerler, diüretikler, doğum kontrol ilaçları, steroidler gibi bazı ilaçların kullanılması.

Ayrıca,

  • Çoklu miyelom,
  • Polikistik over sendromu,
  • Hipotiroidizm,
  • Kronik böbrek hastalığı,
  • Diyabet (Şeker hastalığı),
  • Metabolik sendrom,
  • Lupus,
  • Uyku apnesi,
  • HIV gibi tıbbi problemler de kolesterol yüksekliğine neden olabilir.

Kolesterol yüksekliği (Hiperlipidemi) hangi komplikasyonlara neden olur?

Hiperlipidemi, sinsi bir hastalıktır. Kolesterol ne kadar yüksek olursa ileride vücudun hastalık yapma riski de o kadar yüksek olur.

Damar duvarına LDL ile taşınan kolesterol, damar çeperinin içine girerek, kolesterol plaklarının oluşmasına ve zamanla tıkayıcı atardamar hastalığının (ateroskleroz-damar sertliği) gelişmesine yol açar. Damarlar kalpten çıkar ve tüm vücudu besleyen bir sistem oluşturur. Ateroskleroz sadece kalp damarlarında değil; beyin, böbrek, bacak damarları gibi tüm vücudu besleyen atardamarlarda oluşur.

Bu tıkayıcı plaklar;

  • Kalbi besleyen kalp damarlarında (koroner atardamarlarda) olursa koroner arter hastalığı,
  • Beyne kan ileten büyük atardamarlarda olursa karotis arter hastalığı,
  • Böbreğe giden damarda olursa renal arter hastalığı,
  • İç organlarımızı, bacak ve kol kaslarımızı besleyen atardamarlarda olursa periferik arter hastalığına neden olur ve beslediği organların beslenme bozukluğuna ve fonksiyon kayıplarına yol açabilir.

Bazen de bu kolesterol plağı çatlar, üzerine kan pıhtısı oturarak damarın tamamen tıkanmasıyla sonuçlanır. Bu durum kalp krizi, inme (felç) veya gangren gibi acil tedavi gerektiren hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.

Kolesterol yüksekliği (Hiperlipidemi) tanısı nasıl konur?

Bireyde yüksek kolesterol sorunu olup olmadığını tespit etmenin tek yolu kanda lipit değerlerini ölçmektir. Bu teste “lipit profili” adı verilir ve 9 ila 12 saat aç kaldıktan sonra yapılır. Alınan kan üzerinde gerçekleştirilen test sonuçlarında;

  • Toplam kolesterol,
  • LDL yani kötü kolesterol,
  • HDL yani iyi kolesterol ve trigliseritlerin vücuttaki anlık görüntüsü elde edilir.

Kolesterol yüksekliğinin ilerleyici atardamar tıkanıklığıyla ilişkili olduğu bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Bu sebeple kolesterol yüksekliğine karşı, henüz kalp damar hastalığı oluşmadan önce gerekli tedbirler alınmalıdır.

Kalp damar hastalığı için risk faktörleri olmayan sağlıklı bireylerin beş yılda bir, kalp damar hastalığı olan kişilerin ise doktoru tarafından aksi belirtilmedikçe en azından yılda bir kan kolesterol düzeylerini ölçtürmeleri gerekir.

Kolesterol değerleri kaç olmalıdır?

Sağlıklı bireylerde;

  • LDL kolesterol düzeyi 130mgr/dL,
  • Trigliserid düzeyi 150mgr/dl,
  • Total kolesterol düzeyi 200mgr/dL’nin altında olması gerekir.

Ayrıca HDL kolesterol düzeyinin kadınlarda 40mgr/dL, erkeklerde ise 50mgr/dL’nin üzerinde olmalıdır.

Bireyin daha önceye ait kalp damar hastalığı varsa veya kalp damar hastalığı için başka risk faktörleri taşıyorsa sigara, diyabet, hipertansiyon gibi) kolesterol hedef değerleri farklılık göstermektedir ve hedef değerleri daha aşağıda olmalıdır. Örneğin; daha önce kalp krizi geçirmiş bir hastada LDL hedef değer, 55 mg /dL altıdır. Bu nedenle kolesterol tedavi hedefi, her hastada farklılık göstermektedir ve mutlaka hasta, tedavi öncesi bir kardiyoloji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Hastanın uygun tedavi hedefi saptanmalı ve tedavi yoğunluğu buna göre başlanmalıdır.

Kolesterol yüksekliği (Hiperlipidemi) nasıl tedavi edilir? Tedavi yöntemleri nelerdir?

Kolesterol yüksekliği tedavisine başlamadan önce yukarıda sayılan hipotiroidi gibi kolesterol yüksekliğine yol açabilen ikincil hiperlipidemi nedenleri gözden geçirilmeli ve bu hastalıkların birincil tedavisi yapılmalıdır.

Kolesterol yüksekliği tedavisi; yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisi olmak üzere ikiye ayrılır.

1- Yaşam tarzı değişiklikleri

Sağlıklı beslenme ve diyet

Besinle alınan kolesterolün tamamına yakını hayvansal kökenli besin ve yağlardan alınmaktadır. Bu nedenle diyette ilk hedef;

  • Kırmızı et tüketimin azaltılması,
  • Hindi ve tavuk gibi hayvanların derisiz et kısımlarının tercih edilmesi,
  • Omega 3 gibi faydalı yağlardan zengin balık türlerinin tüketilmesi olmalıdır.
  • Izgara veya haşlama kızartmaya tercih edilmelidir.
  • Sosis, salam, sucuk gibi doymuş yağ asitlerinden zengin işlenmiş gıdalar tüketilmemelidir.

Günlük tüketilen kolesterol miktarının 300 mgr’ın altında olması hedeflenir. Hayvansal gıdaların azaltılması ile vücudumuz için gerekli olan protein alımında eksiklik olmaması için kolesterol içermeyen ancak içeriğinde yüksek proteine sahip fasulye, nohut ve mercimek gibi baklagillerin tüketimi ihmal edilmemelidir.

Son zamanlarda süt ürünleri, yumurta ve tereyağı gibi bazı besinler çok fazla tartışılmaktadır. Sağlıklı bireyler için bu gıdalar işlenmemiş ve doğal olmak kaydıyla günlük toplam kolesterol tüketimini artırmayacak şekilde makul miktarda tüketilebilir. Az yağlı peynir ve yoğurt türleri tercih edilebilir.

Kalp damar hastalığı olan hastalarda kolesterolden daha fakir, daha katı bir diyet uygulaması doğru olacaktır. İşlenmiş margarinler doymuş yağ asitlerinden zengin olup mümkünse tüketilmemelidir. Zeytinyağı gibi faydalı yağ asitleri içeren çoklu ve tekli doymamış yağ asitlerinden zengin bitkisel ve sıvı yağların tüketilmesi tercih edilmelidir. Aslında en önemli noktalardan biri de fast-food tarzı besinlerde veya işlenmiş ve pakete girmiş birçok üründe vücudumuz için çok zararlı olan trans yağ asitlerinin bulunmasıdır. Beslenme alışkanlığı küçük yaşlarda başlamış olduğu için hiçbir besinsel değeri olmayan bu ürünlerin tüketimi azaltılmalıdır. Vitamin ve mineraller açısından zengin, lif oranı yüksek ve besin değeri bulunan taze sebze ve meyve tüketimine öncelik ve ağırlık verilmelidir.

Egzersiz

Hareketsiz yaşam, kalp krizi riskini ve kolesterol miktarını artıran en önemli risk faktörlerindendir. Düzenli fiziksel aktivite, kolesterol parametrelerinde düzelmeye neden olmakta; LDL değerini düşürürken HDL değerini artırmaktadır Kalp sağlığı için önerilen yürüyüş, bisiklet yüzme ve dans gibi kasları çalıştıran egzersizler kalp tepe atımını hızlandırarak vücuttaki kötü yağları azaltmakta, insülin direncini düşürerek kan şekerini düzenlemekte, kilo vermeye yardımcı olmaktadır. Haftada 2 buçuk-5 saat orta dereceli tempolu egzersiz önerilmektedir.

Egzersiz sadece sağlıklı bireyler tarafından değil, kalp damar hastalığı bulunan hastalar tarafından da yapılmalıdır.

Düzenli fiziksel aktivitenin;

  • Kalp krizi geçiren,
  • Kalp damarına stent takılan,
  • Bypass (Açık kalp ameliyatı) operasyonu yapılan veya kalp yetersizliği bulunan hastalarda zamanla kalp performansını artırdığı ve yaşam süresini uzattığı gösterilmiştir.

Bu hastalar, egzersiz öncesi mutlaka bir kardiyoloji uzmanı ile görüşmeli ve hekiminin hazırlayacağı uygun programa bağlı olarak egzersize başlamalıdır.

Ayrıca,

  • Sigaranın bırakılması,
  • Alkol tüketiminin azaltılması veya kesilmesi,
  • Stres etkenlerinden uzaklaşılması
  • Sağlıklı bir uyku düzeni oluşturulması kolesterol ile mücadelede önemli faktörlerdir.

Yaşam tarzı değişikliği başlığı altında topladığımız tüm bu koruyucu önlemlerle birlikte kötü huylu kolesterol seviyelerinde ancak yüzde 15-20 civarı bir düşme başarısı sağlanabilmektedir.

2- İlaç tedavisi

Sağlıklı bireylerde yukarıda bahsettiğimiz önlemlerin alınması ve yaşam tarzı değişikliği yapılmasına rağmen kan kolesterol seviyeleri halen yüksek seyrediyorsa ilaç tedavisi başlanmaktadır. Ancak atardamarları etkilemiş mevcut bir kalp damar hastalığı varsa kolesterol ilaçları kan kolesterol seviyesinden bağımsız olarak (kolesterol değeri düşük olsa bile) kullanılmaktadır.

Kolesterol ilaçlarını kullanmaktaki amaç; sadece kan kolesterol seviyesini düşürmek değil, aynı zamanda bilimsel olarak kanıtlanmış kalp sağlığını koruyucu, atardamar tıkanıklığının ilerlemesini önleyici veya geriletici ve yaşam süresini uzatıcı faydalı etkilerinden yararlanmaktadır.

Hiperlipidemi önemli bir hastalıktır ve mutlaka tedavi edilmelidir. Tüm hastaların belirli periyotlarla açlık lipid değerleri ölçülmeli ve saptanan değerler bir kardiyolog tarafından kontrol edilmelidir. Tedavinin ilk aşamasını hayat tarzı değişiklikleri oluşturur. Eğer hayat tarzı değişiklikleriyle yeterli sonuca ulaşılmazsa medikal tedavi başlanır. Medikal tedavide kullanılan ilaçlar güvenli ilaçlardır. Tedavi kararı, kullanılacak ilaçlar ve tedavinin takibi mutlaka bir kardiyolog tarafından yapılmalıdır.


 


Sağlık Rehberi

Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.

Haber Bültenimize üye olun.

Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.

...

Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.


Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.

Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.


Sayfanın son güncellenme tarihi: 16-08-2024