Zihinsel olarak yoğun, bedensel olarak yetersiz hissedilen ama bir türlü adı konulamayan bir tablo… Kronik Yorgunluk Sendromu (KYS), yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen ancak çoğu zaman göz ardı edilen bir sağlık sorunudur. Günümüzde stres, düzensiz yaşam ve bağışıklık sistemi sorunlarının arttığı bir çağda, bu sendromla karşılaşan kişi sayısı da giderek artmaktadır. Yorgunluk her insanın hayatında olur; ancak KYS, sıradan bir yorgunluktan çok daha fazlasıdır.
Kronik Yorgunluk Sendromu (diğer adıyla Myalgic Encephalomyelitis – ME/CFS), en az 6 ay süren ve dinlenmeyle geçmeyen aşırı yorgunlukla karakterize bir hastalıktır. Kişinin günlük işlevlerini yerine getirmesini engelleyen bu durumun nedeni tam olarak bilinmese de bağışıklık sistemi, sinir sistemi ve enerji üretimi süreçlerinde düzensizliklerle ilişkili olduğu düşünülmektedir. KYS, çoğu zaman başka hastalıklarla karıştırılır veya “psikolojik yorgunluk” olarak etiketlenir. Bu da tanının gecikmesine ve kişinin yalnız hissetmesine neden olabilir.
KYS’nin belirtileri kişiden kişiye değişse de en yaygın şikayetler şunlardır:
Bu belirtiler, özellikle enfeksiyon sonrası veya aşırı stres dönemlerinde tetiklenebilir.
Kronik Yorgunluk Sendromu’nun tanısı koymak kolay değildir çünkü belirli bir kan testi ya da görüntüleme yöntemiyle tespit edilemez. Tanı, diğer hastalıklar dışlandıktan sonra konur. Uzman bir hekimin değerlendirmesiyle yapılması gerekenler şunlardır:
Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), tanı için aşağıdaki üç temel kriterin bulunmasını önerir:
KYS’nin kesin bir ilacı olmasa da belirtileri hafifletmeye ve yaşam kalitesini artırmaya yönelik çok yönlü destekleyici yaklaşımlar oldukça etkilidir.
Beslenme Desteği
Uyku Hijyeni
Her gün aynı saatte uyuyup uyanmak
Uyku öncesi ekran kullanımını sınırlandırmak
Yatak odasını karanlık, sessiz ve serin tutmak
Uyumadan önce rahatlatıcı rutinler (ılık duş, kitap okuma, meditasyon)
Hafif ve Kontrollü Egzersiz
KYS’li bireylerde yoğun egzersiz semptomları kötüleştirebilir.
Ancak uzman kontrolünde “kademeli egzersiz terapisi (GET)” uygulanabilir.
Yoga, hafif tempolu yürüyüşler ve germe egzersizleri iyi bir başlangıç olabilir.
Günlük enerjiyi iyi yönetmek ve “aşırı yorgunluk eşiğini aşmamak” esastır.
Zihinsel ve Duygusal Destek
KYS genellikle depresyon ve anksiyete ile birlikte seyreder.
Psikoterapi (özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi - CBT), duygusal yükü azaltabilir.
Destek gruplarına katılmak yalnızlık duygusunu azaltır.
Bağışıklık Sistemi ve Otonom Sinir Sistemine Destek
Bitkisel destekler arasında zerdeçal, ginseng, koenzim Q10 gibi maddeler öne çıkar. Ancak bunlar mutlaka doktor onayıyla kullanılmalıdır.
Nefes egzersizleri ve meditasyon, sempatik sinir sistemini dengeleyerek dinlenme hâlini artırır.
Mutlaka iç hastalıkları, nöroloji veya psikiyatri uzmanından destek alınmalıdır. Kronik Yorgunluk Sendromu, çoğu zaman görünmeyen bir hastalık olabilir ama etkileri oldukça gerçektir. Ne kadar dinlenirseniz dinlenin geçmeyen bir bitkinlik yaşıyorsanız bu, bedeninizin size verdiği bir sinyaldir. Yaşam tarzı değişiklikleri, doğal destekler ve bilinçli bir yaklaşım ile bu sendromla baş etmek mümkündür. Unutmayın: Sessizce yorgun olmak zorunda değilsiniz. Anlamak, kabul etmek ve destek almak bu sürecin en güçlü adımlarıdır.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına buradan ulaşabilirsiniz.