Adet kanamalarının kesilmesi olarak tanımlanan menopoz, yaşam kalitesini etkileyen birçok fizyolojik ve psikolojik değişime neden olabiliyor. Genellikle 45-55 yaşları arasındaki kadınlarda adet düzensizliği, kanamanın eskisinden çok daha az olması, sıcak basması, uyku bozuklukları, gerginlik ve depresyon gibi belirtiler menopoza işaret ediyor. Menopozda hormon tedavisine başvurulması ise hasta özelinde detaylı incelemeyi gerekli kılıyor. Güven Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümünden Prof. Dr. Şadıman Kıykaç Altınbaş, menopoz hakkında bilgi verdi.
Menopoz; bir kadının 12 ay boyunca patolojik ve fizyolojik herhangi bir neden olmaksızın adet görmemesi ve adet kanamalarını kesilmesi olarak tanımlanmaktadır. Hipoöstrojenemi ve yüksek folikül uyarıcı hormon (FSH) konsantrasyonları ile sonuçlanan tam veya tama yakın yumurtalık folikülleri tükenmesinin bir yansımasıdır.
Menopoz aslında bir dönem değil, son adet kanamasıdır. Dönem olarak değerlendirdiğimizde doğru terim “klimakterium”dur. Bu dönemde menopoz öncesi (premenopoz), menopoz ve menopoz sonrası (postmenopoz) şeklinde üç ana dönem vardır.
Yaklaşık 45-55 yaşları arası, normal menopozal geçiş dönemi olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde ortalama menopoz yaşı 48-49, yurt dışında ise 50-52 yaşları civarındadır.
Anne karnındaki kız çocuğu ilk gelişim döneminde yaklaşık 7 milyon üreme hücresine yani yumurtaya sahiptir. Yumurta sayısı, doğumla birlikte 2 milyona düşmekte ve doğumdan ergenlik dönemine kadar bu biyolojik azalma devam etmektedir. Ergenlik dönemindeki bir genç kızda yumurta sayısı yaklaşık 400 bin civarındadır. Her ay yumurta gelişim döngüsünde bir ya da iki yumurta döllenmek üzere gelişirken, beraberindeki diğer gelişime giren yumurtalar tüketilir. Menopoza yaklaşan bir kadında ise bu sayı daha da azalır.
Menopoz geçişi veya perimenopoz, menopozdan ortalama dört yıl önce başlar. Menopoz bir kadının yaşam kalitesini etkileyebilecek birçok fizyolojik değişiklikleri içerir. Bu dönemler şu şekildedir:
Geç Reprodüktif Yıllar: Menopozal geçiş dönemi öncesinde yumurta kapasitesi azalmasına bağlı değişiklikler olmaktadır. Kan FSH düzeyi hafif artar, progesteron seviyeleri düşer. Östrojen düzeyi ise korunmuştur. Geç reprodüktif yıllarda hormonal değişimlere bağlı adet döngü süreleri kısalmaya başlar.
Menopozal Geçiş - Perimenopoz:
Erken dönem: Bu dönemde üreme çağındaki 25-35 günlük adet döngüleri 40-50 güne uzamaktadır.
Geç dönem: Kadın, dramatik adet döngü değişiklikleri yaşamaktadır. Adet gecikmelerinin ötesinde uzun süreli adet görememe dönemleri belirgindir.
Menopoz: Adet döngüsünün kalıcı olarak duraklamasıdır. Son regl takip eden 2-6 yıllık süreç “erken postmenopoz”, sonraki süreç “geç postmenopoz” olarak adlandırılır.
Menopozal geçiş – perimenopoz dönemi genellikle sıcak basması, uyku bozuklukları, duygu durum semptomları, vajinal kurulukla birlikte düzensiz adet döngüleri ve belirgin hormonal dalgalanmalar ile karakterizedir. Aynı zamanda dikkatsizlik, yorgunluk, unutkanlık, gerginlik, depresyon, cinsel istekte azalma görülebilmektedir.
Bu belirtiler menopoz sonrasında da devam etmektedir. Semptomlara ek olarak uzun süreli östrojen eksikliği, ürogenital organlarda küçülme, sık idrara çıkma, idrar tahlilleri normal çıkmasına karşın idrarda yanma atakları, kabızlık, alt bölgede kaşıntı hissi, genital organlarda sarkma problemleri (rahim, idrar kesesi, barsak) görülebilmektedir. Ayrıca;
Menopoza işaret edebilecek, kandan bakılan hormon testleri (FSH-Estradiol) bulunmaktadır. Ancak doktorlar bu testleri genellikle menopoz için çok genç olan hastalarda veya özel birtakım durumlarda kullanırlar.
Menopoz semptomları için en etkili tedavi estrojen hormonu kullanımıdır. Daha önceden rahmi alınmış olan kadınlar tek başına estrojen kullanabilirler. Ancak birçok kadın bu hormonu progesteron hormonu ile birlikte kullanmalıdır. Uzmanlar bu hormonların menopoz semptomları olan 40 ve 50'li yaşlardaki birçok kadın için etkili ve güvenli olduğunu; hormon kullanımının iyi bir seçenek olup olmadığının hasta özelinde detaylı incelenmesi gerektiğini düşünmektedirler. Meme kanseri, kalp krizi, felç veya geçirilmiş emboli (pıhtı) hikâyesi bulunan hastalar hormon almamalıdır.
Menopozda kadınlar, kilo almaya eğilimlidir. Vücudun enerji ihtiyacının azalmasıyla, metabolizma ve aktivitenin yavaşlamasıyla kilo alımı belirginleşir. Liften ve proteinden zengin, sebze ve meyve içerikli, doymuş yağ oranı düşük besinler tüketilmeli ve dengeli beslenilmelidir. Ayrıca kalsiyum ve D vitamini, menopozda osteoporozdan korunmak için önemlidir.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.