Gözle fark edilmeyen ancak zamanla ciddi sorunlara dönüşebilen mikrotravmalar, kas, tendon ve bağ dokularında oluşan küçük hasarlardır. Genellikle aynı hareketin tekrar edilmesi, uzun süreli zorlanmalar ya da ani yüklenmeler sonucunda gelişir. İlk etapta belirti vermeyebilirler; ancak birikerek kronik ağrılara, fonksiyon kaybına ve yaşam kalitesinde düşüşe neden olabilirler. Sadece spor yapanlarda değil, uzun süre hareketsiz kalan bireylerde de mikrotravmalara rastlanabilir. Bu nedenle egzersiz sırasında doğru teknikleri kullanmak, vücudu dinlendirmeye özen göstermek ve uyarı sinyallerine kulak vermek büyük önem taşır.
Mikrotravmanın nedenlerini, kimlerde daha sık görüldüğünü ve korunma yollarını Güven Çayyolu Tıp Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Zafer Atbaşı anlattı.
Mikrotravma, kas, tendon veya bağ dokularında meydana gelen küçük çaplı, tekrarlayıcı hasarları tanımlar. Genellikle fark edilmesi zor olan bu küçük yaralanmalar, zamanla birikerek daha büyük problemlere yol açabilir. Mikrotravmalar, tek seferlik bir darbeyle değil, çoğunlukla sürekli tekrarlanan hareketler ya da aşırı yüklenmeler sonucunda oluşur. Bu durum özellikle sporcularda, beden gücüyle çalışan bireylerde veya gün içinde belirli hareketleri tekrarlayan meslek gruplarında sıkça görülür. Yetersiz ısınma, yanlış egzersiz teknikleri, aniden artırılan antrenman yoğunluğu, uygun olmayan ekipman kullanımı ve kas dengesizlikleri mikrotravma oluşumunu kolaylaştırabilir. Vücudun kendini onarma kapasitesi sınırlandığında, bu küçük hasarlar tam iyileşemeden bir sonraki stres yüklemesiyle tekrar açığa çıkar. Böylece dokularda kronik hasar riski artar.
Mikrotravmalar genellikle ani bir ağrıya değil, sinsi şekilde ortaya çıkan belirtilere neden olur. Başlangıçta ihmal edilen bu şikayetler zamanla artar ve kişiyi günlük aktivitelerinde bile zorlar hale getirebilir.
En yaygın belirtiler şunlardır:
İleri aşamada şişlik, dokunmaya karşı hassasiyet ve hareket kısıtlılığı da görülebilir. Bu belirtiler dikkate alınmazsa, mikrotravmalar tendinit, stress kırığı veya kas yırtığı gibi daha ciddi tablolara dönüşebilir.
Mikrotravmalar, yaşam tarzına, mesleğe ve fiziksel aktivite düzeyine göre herkeste gelişebilir; ancak bazı gruplarda daha sık görülür:
Mikrotravmanın önlenmesinde temel prensip, vücudu zorlamadan doğru tekniklerle çalıştırmak ve yeterli dinlenme süresi tanımaktır. Aşağıdaki öneriler korunma açısından büyük önem taşır:
Mikrotravmanın tedavisi, hasarın boyutuna ve kronikleşip kronikleşmediğine bağlı olarak değişir. Erken evrede fark edilen mikrotravmalar genellikle konservatif (cerrahi olmayan) yöntemlerle başarıyla tedavi edilir.
Tedavi yöntemleri şunlardır:
İlerlemiş veya tekrarlayan mikrotravmaların altında anatomik ya da biyomekanik bir sorun varsa, bu durumun profesyonel bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerekir. Mikrotravmalar küçük görünebilir ancak ihmal edildiklerinde büyük sorunlara dönüşebilir. Vücudun verdiği sinyalleri zamanında fark etmek doğru tekniklerle hareket etmek ve gerektiğinde profesyonel yardım almak hem performans kaybını hem de yaşam kalitesini düşüren daha ciddi kas iskelet problemlerine dönüşebilir.
Hazırlayan: Doç. Dr. Zafer Atbaşı
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına buradan ulaşabilirsiniz.