Miyomların neden olduğu karın içi basınç ve ağrı hissi, yoğun, uzamış ve ağrılı adet kanamaları gibi bulgular kadınların yaşam kalitelerini oldukça düşürüyor. Bunun yanı sıra kısırlık ve gebelik ile ilişkili sıkıntılarla karşımıza çıkabilen miyomların tedavilerinin kişiye özel belirlenmesi önem taşıyor. Hastalığın ilaçla kesin tedavisi mümkün olmasa da, cerrahi tedavi yöntemlerinden yüz güldürücü sonuçlar elde ediliyor. Güven Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Şadıman Kıykaç Altınbaş, miyomların belirtileri, tanı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Miyomlar kadınlarda en sık karşılaşılan, rahim kas dokusundan gelişen, büyük çoğunluğu kanserojenik özellik taşımayan karın içi tümörlerdir.
Miyomlar genellikle üreme çağındaki kadınlarda görülmektedir. Bununla birlikte görülme sıklıkları ilerleyen yaşla birlikte artar. Adet öncesi genç kızlarda görülmemekle birlikte, adölesanlarda yani ergenlik çağındaki kızlarda bildirilen olgular mevcuttur. 40 yaş üzeri kadınlarda yeni ortaya çıkmış miyom saptanması oranı yaklaşık yüzde 40-50 arasındadır; bu demektir ki; 40 yaş üzerinde her iki kadından birinde miyom görülebilmektedir. Kadınlarda hayatlarının bir döneminde miyom görülme oranı yaklaşık yüzde 70-80 arasındadır.
Miyom varlığına işaret eden başlıca belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
Miyomlar rahim duvarında yerleştikleri yerlere göre sınıflandırılırlar:
Miyomların klinik tanısı kadın doğum muayenesi ve ultrasonografi ile konulmaktadır. Miyomun boyutu ve yerleşim yeri belirlenir. Bazı durumlarda, rahim iç duvarını ve miyomun ne kadarlık kısmının rahim içinde, ne kadarının kas tabakasında olduğunu anlamak için; salin infüzyon sonografi denilen ve halk arasında sulu ultrasonografi olarak bilinen yöntem uygulanabilir. Bu yöntemde rahim içine ince bir kanülle girilerek sıvı verilir, rahim iç tabakası ultrasonografi eşliğinde görüntülenir. Böylelikle miyomun yeri ve uzanımı gözlenir.
Doktorun gerekli gördüğü bazı durumlarda da, özellikle çoklu miyomlarda, miyom haritalaması için manyetik rezonans görüntüleme de kullanılabilmektedir.
Miyomlar, hastanın yaşı, çocuk istem durumu, miyomun yerleşimi, sayısı, lokalizasyonu gibi durumlar göz önünde bulundurularak tedavi edilirler. Bu noktada dikkat edilmesi gereken miyom tedavisinin mutlaka kişiye özel planlanması gerektiğidir. Bir hastada doğru olan bir uygulama başka bir hasta için uygun olmayabilir.
Miyom tedavisinde kullanılan yöntemler:
İlaç tedavisi: Günümüzde miyomların büyümesini durduran, yok eden bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır. İğne tedavisi (GnRH analogları) kullanılabilmekle birlikte, sürekli bir tedavi şekli değildir. Bu ilaçlar geçici menopoz durumu yaratırlar, menopoz belirtileri dışında kemik erimesine sebep olabilirler ve 6 aydan uzun süre kullanımları önerilmemektedir. Bu iğneler ameliyat öncesi miyom boyutunu küçültmek, hastadaki kansızlık problemini gidermek için kullanılabilmektedirler.
Medikal-cerrahi tedavi olmaksızın izlem: Şikâyete sebep olmayan, miyom boyutu küçük olan hastalarda 3-6 aylık aralarla izlem uygundur.
Cerrahi: Ameliyat planlanması durumunda açık yöntem yani laparotomi, kapalı yöntem yani laparoskopi ve rahim içi yerleşimli miyomlarda histeroskopik yöntemle miyomlar çıkarılabilmektedir:
Miyomlar kansere dönüşmez, ancak miyom dokusunun kendi içinde 1/1000 oranında kanser dokusu olabilir. İleri yaşta olup, hızlı büyüyen miyom öyküsü var ise, kanser ihtimali göz önünde bulundurulmalı ve ameliyat planlanmalıdır. Maalesef ameliyat yapılmaksızın dokunun kanser olduğunu saptayacak bir yöntem henüz bulunmamaktadır. Kanser tanısını koymak için mutlaka miyomun patolojik incelemesi gerekmektedir.
İster açık, ister kapalı ameliyat olsun, yara yeri temiz ve kuru tutulmalıdır. Ameliyat sonrasında doktorun verdiği ilaçlar önerilen şekilde kullanılmalıdır. Bunların dışında;
Cerrahi miyom tedavisi sonrasında dikkat edilmesi gerekenler:
Açık miyom ameliyatlarında hastanede yatış süresi 2 güne uzayabilir, kapalı miyom ameliyatlarında aynı gün ya da 1 gün sonra hastaneden taburcu olunur. Kapalı ameliyatlarda daha az ağrı olmaktadır, bu yüzden kısa sürede günlük hayata dönmek mümkündür.
Miyom ameliyatı sonrası gebe kalmak için geçmesi gereken süre; ameliyatta çıkarılan miyom sayısı, miyom büyüklüğü, miyomun rahim duvarındaki yeri ve derinliği, rahimdeki kesinin büyüklüğüne göre değişmektedir. Rahimdeki kesi ne kadar büyük, derin ve çıkarılan miyom sayısı fazla ise, gebelik için o kadar uzun süre beklemek gerekebilir. Bu süre değişken olmakla birlikte önerilen süre ortalama 6 aydır.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümümüzden randevu almak ve kadın sağlığına dair sorularınızı iletmek için 0539 937 75 35 numaralı telefondan hasta danışmanımızla anında WhatsApp görüşmesi başlatabilirsiniz.
Güven Sağlık Grubu olarak Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı önerileri; hastanemiz Enfeksiyon Kurulu’nun kararları doğrultusunda aldığımız önlemlerle güvenle sağlık hizmeti sunmaya devam ediyoruz.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.