2020 herkesin büyük umutlarla girdiği ancak pandemi nedeniyle pek çok insan için hüzün, kaygı ve korkuyla geçen bir yıl oldu. Hal böyle olunca 2021 yılından beklenenler de arttı. Güven Hastanesi Klinik Psikoloji Bölümünden Uzm. Psk. Gözdem Özdem Akaydın, pandeminin insanları nasıl etkilediği ve pandemi gölgesinde yeni bir yıla girerken yeni kararların nasıl alınabileceği hakkında bilgi verdi.
Yeni yılı büyük bir coşku ile karşılamaya neden ihtiyacımız var?
Hepimiz 2020 yılına büyük umutlarla, keyifli kutlamalar ile girdik. Tıpkı diğer yılları karşıladığımız gibi… Sebebi bu yılın diğer yıllardan daha güzel olacağına olan inancımız ve aslında diğer bir deyişle her seyin yeniden başladığı, tüm olumsuzlukların sıfırlandığı bir yıl olmasını bekleme halimizdir. Ben bunu “bal kabağı sendromu” olarak tanımlıyorum. Her 31 Aralık gecesi saat 00.00’dan sonra her şeyin farklı olacağına inanma halimiz sizce ne kadar gerçekçi?
Belki gerçekçi, belki de değil, kim bilir? Ancak insanoğlunun yeni yıla bu kadar anlam yüklemesinin sebebi ‘kendime yeni bir ben lazım’ ihtiyacından olsa gerek. Herkesin ortak beklentisi; yaşamında eksik gördüğü noktaları tamamlayarak güzelleştirmek. Bir şeyler değişsin istiyoruz ve şimdiki halimizden daha güzel, daha iyi, daha başarılı olalım... Burada unutulmaması gereken nokta; hayatta hiçbir şeyin birden olmadığı gibi birden de değişmeyeceğidir. Demek istediğim şu ki; kilo almak bir süreçti, kimse bir günde 20 kilo almaz öyle değil mi?
Bu satırları okuyanlara sorum “Kendini ne kadar tanıyorsun?” olur. Yıllardır vermeye çalıştığın kilolarını neden veremediğin sorusuna cevap verdiğinde kendini tanırsın. Diyetine neden sadık kalamadığın sorusuna yanıt verdiğinde kendini tanırsın. İngilizce’yi neden öğrenmekte zorladığına yanıt verdiğinde kendini tanırsın ve bunun için kimsenin yeni bir yıla ihtiyacı yok. Sadece şu satırları okumaya ayırdığınız vakit kadar bir vakte ihtiyacınız var.
Kendinizi tanımanız için kısa ama içeriği yoğun sorulara hazırsanız alt satırı okuyabilirsiniz;
Pandemi toplum olarak bizi nasıl etkiledi?
COVID-19 süreciyle birlikte toplumun kaygı düzeyinin yükseldiğinin farkındayız. Güvenli alanımız kalmadı desek yeridir. Salgın sürecinin belirsizliği de korku ve kaygımızı besler konumda.
Belirsizlik durumunu yaşayan bireyler sokağa çıktığında, alışverişe gittiğinde kaygıları yüksek olduğundan ‘ateşim mi yükseldi acaba?’, ‘nefes alamıyor muyum?’ düşünceleri ile yüksek olan kaygı düzeylerini daha da yükseltir ve bu şikâyetleri yaşadığına inanır. Bu duruma “yalancı koronavirüs belirtileri” denir. Kaygısı ile baş etmek isteyen kişi bu yüzden yeni yılda daha çok beklenti içerisine girecektir.
Yalancı koronavirüs endişesini yaşayan kişilerin hassasiyetleri ‘acaba bana da bulaşır mı?’ ya da ‘bana bulaştı mı?’ düşüncesi üzerine kuruludur.Aşırı kaygı yaşayan birey; çaresizlik ve korku hissi ile işlevsel olmayan önlemlere daha çok başvurur. İşlevsel olmayan baş etme yöntemlerine örnek olarak; ağzına burnuna fön makinesi tutmayı örnek olarak verebiliriz. Bir diğer örnek de dışarıdan eve dönüldüğünde kıyafetlerle içeri girmeden antrede üstünü çıkarma halidir.
Yeni yıl pek çoğumuz için yeni kararlar demek. Pandemi sürecinde yeni kararlar nasıl alınmalı?
Büyük değişimlere ulaşmak için küçük adımlara ihtiyacımız var. Biz psikologlar bu küçük adımlara hedef belirleme diyoruz. Hedef belirlerken dikkat edilecek noktalar da şöyle:
COVID-19 pandemi ve izolasyon sürecinde karşılaşılan psikolojik sorunlar ile nasıl baş edebiliriz?
Pandemide karşılaşılan psikolojik sorunlarla baş edebilmek için mutlaka uygulanması gereken stratejiler var. İlk olarak bu süreçte doğruluğu kanıtlanmış bilgi kaynaklarını tercih etmenin önemine değinmek istiyorum. Ayrıca bu doğrulanmış kaynaklara belirli zaman sınırlamaları içerisinde erişmek de faydalı olacaktır. Bu süreçte kişilerin sosyal desteklerini artırması da oldukça önemli. Hastalığa ve virüse dair ortaya çıkan damgalama ve ayrımcılık sorunlarının önüne geçilmesi gerekiyor. Sonuçta bu sadece bir hastalık. Son olarak, güvenlik kaynaklar ve koşullar altında günlük aktivite ve işlerin devamlılığının sağlanması ve erişilebilir psikolojik destek kaynaklarının bulunması da yaşadığımız, tanık olduğumumz psikolojik sorunlarla baş etmede son derece önemli.
Unutmayın ve unutturmayın; hiçbir şey birden olmadığı gibi birden de ortadan kalkmayacak. Ortadan kalkmasını beklediklerinize göre hareket etmeyin ve ihtiyaçlarınızı lütfen ertelemeyin. Hayat devam ediyor. Her anın kıymetini bilerek ve ertelemeden yaşayacağınız bir yıl olmasını dilerim.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.