İlk kez 1817 yılında James Parkinson tarafından tanımlanan Parkinson hastalığı, beyin hücrelerinde kayıpla seyreden ve yavaş ilerleyen bir rahatsızlıktır. Genellikle sinsice başlayan Parkinson hastalığının belirtileri zamanla artmaktadır.
Titreme, hareketlerde yavaşlama, kol ve bacak hareketlerinde tutukluk Parkinson hastalığının ilk belirtileri arasında gösterilmektedir. Ayrıca Parkinson hastalarında salya akması, konuşma bozukluğu, uzuv ağrıları, sıkıntı hissi, huzursuz bacak sendromu gibi semptomlar da ortaya çıkabilmektedir.
Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Nöroloji Bölümünden Uzm. Dr. Zübeyde Aytürk, Parkinson hastalığı hakkında bilgi verdi.
Parkinson, beyin hücrelerinde kayıp (nörodejenerasyon) ile seyreden, yavaş ilerleyen bir beyin hastalığıdır. Parkinson hastalığı ilk kez James Parkinson tarafından 1817’de tanımlanmıştır.
Parkinson hastalığı, 40-70 yaşlarında başlamakla birlikte genellikle 65 yaşından sonra ortaya çıkmaktadır. İleri yaş hastalık için bir risk faktörüdür. Toplumda 65 yaş üzerinde her 100 kişiden birinin Parkinson hastası olduğu kabul edilmektedir.
Parkinson belirtileri, hastaların sadece yüzde 5’inde 20-40 yaş arasında başlamaktadır. Bu hastalarda genetik geçiş söz konusudur. Parkinson hastalığı, erkeklerde daha sık görülmektedir.
Hastaların yaklaşık yüzde 70’inde dinlenme halinde ortaya çıkan;
Hastaların yüzde 30’unda ise;
Parkinson hastalığı genellikle sinsi başlar ve belirtileri yıllar içinde yavaş ama giderek artan biçimde ilerler. Hastalar çoğu zaman Parkinson hastalığının başlangıç tarihini kesin olarak belirtemeyebilir.
Ayrıca hasta yakınları, hastanın; hareketlerinde yavaşlama ve öne eğilme gibi bazı belirtileri yaşlılığa özgü doğal özellikler olarak algılayabilir.
Parkinson hastalığı belirtileri hareketle ilgili olan motor belirtiler ve motor olmayan belirtiler olmak üzere iki gruba ayrılır.
Parkinson hastalığının hareketle ilgili olan temel belirtileri şunlardır:
Bu belirtiler, hastaların hemen hepsinde tek bir beden yarısında ortaya çıkar ve zamanla daha hafif olmak üzere karşı beden yarısında kendini gösterir. Hastalığın ilerleme hızıyla belirtilerin türü ve şiddeti hastadan hastaya değişiklik göstermektedir.
Parkinson hastalığında titreme (tremor)
Titreme, Parkinson hastalığının temel belirtilerindendir ve genellikle hastanın doktora en sık başvurma nedenidir. Parkinson hastalarının yaklaşık yüzde 70’inde ortaya çıkmaktadır.
Parkinson titremesinin tipik özelliği, dinlenme halindeyken, yani uzuv hareketsizken ortaya çıkmasıdır. Titreme sıklıkla bir elde, bazen de bir ayakta ortaya çıkar. Bazen dili, dudakları veya çeneyi etkileyebilir. Ancak Parkinson hastalığı baş veya ses titremesine yol açmaz.
Titreme, uyku sırasında ve istemli bir hareket sırasında kaybolur.
Parkinson hastalığında hareket yavaşlığı (bradikinezi)
Parkinson hastalığı tanısı için önce hareket yavaşlığı yani “bradikinezi” saptanmalıdır. Hastada titreme belirtisi olmasa dahi hareket yavaşlığının olması durumunda Parkinson hastalığı tanısı konulabilir. Hareket yavaşlığı, hastalığın belki de engelilik yaratan en temel belirtisidir.
Hastaların basit günlük işlerde özellikle düğme ilikleme, kravat ve ayakkabı bağlama, yazı yazma ve çatal-bıçak kullanma gibi incelik isteyen işlerde başlangıçta hafif derecede hissettikleri güçlük giderek artar. Hastalar zamanla alçak bir koltuktan doğrulurken, otomobile binerken ve inerken, yatakta bir taraftan diğer tarafa dönerken zorlanırlar. Bu istemli hareketlerin yavaşlamasının yanı sıra göz kırpılması ve yürürken kolların sallanması gibi farkında olmadan otomatik olarak yapılan hareketler de azalır veya kaybolur. Böylece hastaların gözlerinde sabit bir bakışı, ayaklarını sürüyerek yürürken kolların iki yanda hareketsiz kalması dikkat çeker. Hastanın bu yöndeki yakınması genel bir yorgunluk halidir.
Parkinson hastalığında kol-bacak kaslarının sertliği (rijidite)
Bazı hastalar uzuvlarını gevşetmekte sertlik hissinden yakınır. Parkinson hastalığında kaslarda sertleşme en sık,
Parkinson hastaları kas sertliğini yorgunluk, ağırlık, ağrı veya kramp şeklinde hissedebilirler. Ayrıca omuz ağrısı gelişebilir.
Parkinson hastalığında duruş bozuklukları
Birçok Parkinson hastası öne doğru hafifçe eğik durma eğilimindedir. Yürürken ve ayakta dururken bu durum daha belirgin olur.
Yüz ifadesinde donukluk (hipomimi)
Parkinson hastalarında sabit bir bakışın eşlik ettiği donuk bir yüz ifadesi gelişir.
Parkinson hastalığının motor olmayan belirtiler:
Parkinson hastalığında görülen diğer belirtiler arasında;
Parkinson hastalığı belirtilerine yol açan sinir hücresi kaybının sebebi hala bilinmemektedir. Normal olarak insan beyninde belli bölgelerde dopamin adı verilen kimyasal mesajcıyı üreten beyin hücreleri (nöronlar) bulunur. Dopamin, insanların akıcı ve koordine hareketler yapmalarını sağlar. Dopaminerjik hücreler; beynin “substansiya nigra” adı verilen bölgesinde yoğunlaşmış halde bulunurlar. Sinir hücrelerinin kaybı yavaş ilerleyen bir süreçtir. Dopamin üreten hücrelerin yüzde 60 ila yüzde 80’i kayba uğradığında beyindeki dopamin miktarı azalır. Bu durum da; beynin kontrol mekanizmasının düzgün çalışamayacağı, hareketlerin yavaş ve anormal hale geleceği anlamına gelmektedir. Sonuçta Parkinson hastalığının motor belirtileri ortaya çıkar. Beyin hücrelerindeki bu yetersizlik süreci nörodejenerasyon olarak adlandırılır.
Parkinson hastalığını ortaya çıkaran nörodejenerasyona, genetik değişiklikler ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun neden olabileceği düşünülmektedir.
Parkinson hastalığının genetiği üzerine yapılan çalışmalarda hastaların yüzde 90’nın yalnızca genetik faktörlerle açıklanamayacağı görülmüştür. Zehirli kimyasallara maruz kalınabilecek tarım, kaynak, endüstriyel işlerde çalışmak gibi çevresel risk faktörleri de Parkinson hastalığının nedenleri arasında sayılabilir.
Parkinson tanısı belirti ve bulguların nörolojik muayene ile saptanması, gereken tetiklerin yapılması ile konulur.
Parkinson hastalığı tanısı konulduğunda dopamin eksikliğini giderici veya takviye edici tedavilere başlanması önerilmektedir. Parkinson tedavisine ağızdan verilen ilaçlar ile başlanır.
Parkinson hastalığı ilaç tedavisinde;
Parkinson hastalığı ilerledikçe ağızdan alınan ilaçlar giderek yetersiz kalabilir. Bu durumda cerrahi yöntemler düşünülür. Cerrahi öncesi veya cerrahiye uygun olmayan hastalarda;
Parkinson hastalığında ameliyata başvurulması uygun hastalarda yararlı olabilir. Ancak yakma (ablasyon) ve beyin pili (derin beyin stimülasyonu) olarak bilinen bu yöntemler her hasta için uygun değildir. Ayrıca hiçbir cerrahi yöntem, hastalığı tamamen ortadan kaldırmaz. Hastaların hemen hepsi ameliyattan sonra ilaçlarını kullanmaya devam eder.
Parkinson tedavisine ek olarak mutlaka egzersiz yapılmalıdır. Parkinsonlu hastalar için egzersizde amaç,
Ayrıca egzersiz, hastaların zihinsel gelişimi için de oldukça önemlidir.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.