Polikistik Over Sendromu, yani PCOS, üreme çağındaki kadınların yaklaşık yüzde 10–20’sini etkileyen karmaşık bir hormonal dengesizliktir. Adet düzensizliklerinden tüylenmeye, kilo alımından kısırlık kaygılarına kadar pek çok belirtiyle kendini gösterebilir. Ancak PCOS hakkında toplumda hâlâ oldukça yaygın olan yanlış bilgiler, hem tanının gecikmesine hem de kaygıların artmasına neden olabiliyor.
Güven Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Prof. Dr. Yetkin Karasu, PCOS hakkında sık karşılaşılan yanlışları ele alarak doğru bilgileri açıkladı.
Gerçek: Bu yapıların çoğu aslında kist değildir. PCOS, isminde “kist” kelimesi geçse de, yumurtalıklarda görülen bu yapılar gelişimini tamamlayamayan foliküllerdir. Gerçek anlamda patolojik bir kist (zarla çevrili, sıvı dolu oluşum) değildir. Ultrasonla tespit edilen bu çok sayıda küçük folikül, yumurtlamanın gerçekleşemediğini gösteren bir bulgudur ama tek başına PCOS tanısı koymak için yeterli değildir.
Gerçek: PCOS çocuk sahibi olmayı zorlaştırabilir, ama imkânsız değildir. PCOS’ta yumurtlama (ovulasyon) düzensiz olabilir, bu da doğal yolla gebe kalmayı zorlaştırabilir. Ancak bu durum kısırlık (infertilite) anlamına gelmez. Uygun yaşam tarzı düzenlemeleri, ilaç tedavileri ya da gerekirse yardımcı üreme teknikleriyle (aşılama, tüp bebek gibi) birçok kadın sağlıklı bir şekilde anne olabilir.
Gerçek: Zayıf kadınlar da PCOS yaşayabilir. Fazla kilo, insülin direncini artırarak PCOS belirtilerini şiddetlendirebilir. Ancak zayıf kadınlarda da hormon dengesizlikleri, yumurtlama problemleri ve diğer PCOS bulguları görülebilir. Yani kilo, tek başına belirleyici bir etken değildir. Bu nedenle tanı koyarken yalnızca fiziksel görünüme odaklanmak yanıltıcı olabilir.
Gerçek: Adet düzensizliği sadece görünen kısmıdır. PCOS çok yönlü bir sendromdur. Adet düzensizliklerinin yanı sıra yüzde ve vücutta tüylenme (hirsutizm), sivilcelenme ve yağlı cilt, saç dökülmesi (erkek tipi), kilo alma ve kilo verememe, insülin direnci ve tip 2 diyabet riski, depresyon, kaygı, düşük özgüven gibi pek çok belirtiye yol açabilir. Yani sadece regl döngüsüyle ilgili bir sorun değil; bütünsel bir sağlık meselesidir.
PCOS tanısı koymak için tek bir test yeterli değildir. Genellikle Rotterdam kriterleri kullanılır ve bu kriterlerden en az ikisinin varlığı tanı için yeterlidir:
Tanı konulurken hormon testleri, ultrason ve hasta öyküsü birlikte değerlendirilir.
PCOS’un kesin bir tedavisi olmasa da belirtileri kontrol altına alınabilir. Tedavi kişiye özel planlanır ve hedefe göre değişir:
En etkili yaklaşımlardan biri, kilo kontrolü ve insülin duyarlılığını artıran bir yaşam tarzıdır. Az kilo kaybı bile adet düzenini ve doğurganlığı olumlu etkileyebilir. Polikistik Over Sendromu, doğru yönetilmediğinde uzun vadede kalp hastalıkları, diyabet ve kısırlık gibi ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlayabilir. Ancak erken tanı ve düzenli takip, bu riskleri azaltmada çok etkilidir. PCOS hakkında doğru bilgiye sahip olmak, hem bireylerin hem de sağlık profesyonellerinin doğru kararlar almasını sağlar.
Hazırlayan: Prof. Dr. Yetkin Karasu
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına buradan ulaşabilirsiniz.