Rahim kanseri, kadınlarda meme, akciğer ve kalın bağırsak kanserlerinden sonra dördüncü sırada görülen kanserdir.
Anormal rahim kanaması rahim kanserinin en sık görülen belirtisidir. Anormal rahim kanamasının yanı sıra vajinal akıntı, özellikle alt bölgede olmak üzere karın ağrısı, karında bası hissi ve/veya huzursuzluk rahim kanserinin diğer belirtileri arasında yer almaktadır.
Rahim kanserinin erken dönemde teşhis edilmesi ve gerekli tedavilerin yapılması sonucu çok yüz güldürücü sonuçlar alınabilmektedir.
Uzmanlar, anormal rahim kanaması olan özellikle de postmenopozal hastaların hiç vakit kaybetmeden kadın hastalıkları ve doğum uzmanına kontrole gitmelerinin rahim kanserinin erken teşhis edilmesinde oldukça önemli olduğunu vurguluyor.
Güven Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ömer Lütfi Tapısız, rahim kanseri hakkında bilgiler verdi.
Kadınlarda en sık görülen kanserlerden biri olan rahim iç duvarı yani endometrium kanserine bir kadının hayatı boyunca yakalanma riski yaklaşık 1/40’dır.
Rahim (endometrium) kanseri, rahim iç duvarını döşeyen tabakadaki hücrelerden gelişmektedir. Meme, akciğer ve kalın barsak kanserlerinden sonra en sık görülen dördüncü kanser olan endometrium kanseri, erken dönemde teşhis edilebilen bir hastalıktır. Rahim kanserinin erken teşhis ile erken dönemde tedavisinin planlanması sayesinde tedavide başarı şansı oldukça yüksektir.
Endometriumun, östrojene (dişi cinsiyet özelliklerinin gelişmesi ve korunmasında rol oynayan cinsiyet hormonu) duyarlı bir doku olması nedeniyle; vücut östrojen seviyesini artıran ve/veya progesteron ile karşılanamayan östrojenik aktiviteye neden olan faktörler endometrium kanseri için en önemli risk faktörlerini teşkil etmektedir.
Vücut östrojen seviyesini artıran faktörler şunlardır:
Yumurtlayamama (ovülasyon bozukluğu/anovülasyon): Ovülasyon her ay yumurtanın çocuk oluşumu için yumurtalıktan atılımını ifade eder. Yumurtalıklardan ovülasyona kadar birincil olarak östrojen hormonu salınmaktadır. Ovülasyon sonrasında ise östrojeni karşılayan progesteron hormonu (kadınları gebeliğe hazırlayan hormon) salınır. Ovülasyon düzensizliği ve/veya ovülasyonun hiç olmaması durumunda yumurtalıklardan salınan östrojen, progesteron hormonuyla karşılanamamakta ve sürekli olarak rahim iç duvar tabakası yani endometrium uyarılmaktadır. Bu durum da prekanseröz ve kanseröz değişikliklere neden olabilmektedir.
Menstrüasyonun erken yaşta başlaması (<12 yaş) ve/veya menopoza geç girilmesi: Yumurtalıklarda östrojen üretim süresi doğal olarak artmakta ve buna bağlı olarak rahim iç duvar tabakasının östrojenik uyarıma maruz kalma süresi uzamaktadır. Bunların sonucunda endometrium kanseri için gelişim riski yükselmektedir.
Polikistik over sendromu: Düzensiz ovülasyon ve/veya anovülasyonlar ile seyreden bir hastalık olması nedeniyle progesteron ile karşılanmamış östrojen seviyeleri artmakta bu durum da endometrium kanseri için önemli bir risk oluşturmaktadır.
Hiç gebe kalmamış olmak: Gebelik genel olarak yüksek seviyede progesteron hormonu artışıyla seyreden bir durumdur. Gebelikte progesteron hormonunun östrojen hormonuna göre daha baskın olması endometrium tabakası için koruyucu bir faktör olabilmektedir. Hiç gebe kalmamış olmak, bu koruyucu faktörden endometrium tabakasını mahrum bırakacaktır.
Östrojen salgılayan yumurtalık (over) tümörleri: Granüloza hücreli tümör gibi östrojen salgılayan tümörler vücut östrojen seviyelerini artırmakta ve endometriuma uyarıcı etki yapabilmektedir.
Obezite: Vücut yağ dokusundan da östrojen salınımı yapılmaktadır. Yağ oranı fazla olan obez kişilerde vücut östrojen seviyeleri yüksek seyretmektedir.
Tamoksifen kullanımı: Meme kanserli hastaların tedavilerinde sıklıkla kullanılan tamoksifenin, endometrium dokusu üzerinde östrojen benzeri etkileri bulunmaktadır. Meme kanseri olup tamoksifen tedavisi alan 500 kadının yaklaşık birinde endometrium kanseri görülebilmektedir.
Endometrial hiperplazi: Atipisiz ve atipili olmak üzere iki temel tipi olan endometrial hiperplaziler özellikle karşılanmamış yüksek östrojenik aktivite sonucu endometrial dokunun düzensiz çoğalması (proliferasyonu) neticesinde oluşmaktadır. Endometrium kanseri için prekanseröz yani öncü lezyonlar olarak kabul görmektedirler. Böyle bir patolojik bulgu saptanması durumunda, hastaların mutlaka konusunda deneyimli bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanınca takip ve tedavilerinin yapılması önem arz etmektedir.
Ailevi nonpolipozis kolorektal kanser öyküsü (HNPCC): Bu kalıtsal hastalığı olan bireylerde kolon kanseri ve endometrium kanseri görülme sıklığı belirgin derecede artmaktadır. Bu bakıma detaylı bir aile öyküsü alınması ve bu hastaların yakın takip ve tedavilerinin planlanması önem arz etmektedir.
Rahim kanseri için risk yaratacak diğer faktörler şunlardır:
Rahim iç duvarı yani endometrium kanseri sıklıkla erken dönemde anormal rahim (uterin) kanamasına neden olarak erken teşhis edilebilmekte ve tedavisi erken dönemde yapılabilmektedir. Burada en önemli nokta özellikle 45 yaşın üzerinde anormal rahim kanaması şikâyeti olan kadınların hiç ihmal etmeden erken dönemde bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmalarıdır.
Anormal rahim kanaması;
Anormal rahim kanaması haricinde; vajinal akıntı, özellikle alt bölgede olmak üzere karın ağrısı, karında bası hissi ve/veya huzursuzluk rahim kanserinin diğer belirtileridir.
Özellikle postmenopozal (menopozdan yaşlılık dönemine kadar olan dönem) bir hastada vajinal kanama ve/veya akıntı şikâyetleri mevcutsa hiç ihmal etmeden kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmaları erken teşhis ve tedavi açısından büyük önem taşımaktadır.
Endometrium kanserinde de diğer kanserlerde olduğu gibi kesin tanı alınacak biyopsi sonrası patolojik değerlendirme neticesinde konulur. Yukarıda belirtildiği gibi şikayetleri olan bir hastanın fizik muayene ve ultrasonografik değerlendirmesi sonucunda lokal anestezi eşliğinde rahim iç duvarından bir kanül yardımı (pipel) ile doku örneği alınabilmekte ve ayırıcı tanıya gidilebilmektedir.
Hiçbir şikâyeti olmayan menopoz sonrası bir hastanın rutin kontrolleri sırasında ultrasonografide rahim iç duvar kalınlaşması ve/veya düzensizlik saptanması durumunda da biyopsi alınması gerekmektedir. Bu bağlamda her yıl düzenli kadın hastalıkları ve doğum kontrollerinin yaptırılması oldukça önemlidir. Diğer bir taraftan, meme kanseri hastalarının idame tedavisinde yaygınca kullanılmakta olan tamoksifen endometrium tabakasında yalancı bir kalınlaşmaya neden olabilmektedir. Bu hastalarda, rahim içerisinden patolojik inceleme için örnek alma mutlak endikasyonu anormal rahim kanamasının olmasıdır.
Rahim kanseri daha önce de belirttiği üzere sıklıkla erken dönemde şikâyetlere neden olmakta ve erken evrede (%75-85/Evre 1) tespit edilmektedir. Bu durum erken evrede hastalığın başarıyla tedavi edilmesine olanak sağlamaktadır.
Endometrium kanserinde hastalığın yaygınlığına göre dört evre bulunmaktadır. Geç tanı konulmuş, evre 3-4 yani ileri evre hastalık, yaklaşık olarak yüzde 10-20 hastada saptanmaktadır ve bu olgularda beş yıllık sağ kalım oranı ciddi oranda düşmektedir. Erken evrede (Evre 1-2) tanı almış tedavisi eksiksiz yapılmış hastalarda beş yıllık sağ kalım oranı yüzde 75’in üzerindedir.
Rahim kanserinde temel tedavi yöntemi cerrahidir. Cerrahide temel olarak rahim, tüpler ve yumurtalıklar alınmakta ve cerrahi sırasında frozen dediğimiz hızlı patolojik değerlendirme yapılmaktadır.
Hızlı patolojik değerlendirme neticesinde tümörün;
Cerrahi evreleme neticesinde alınan dokular, patolojik olarak incelenmekte ve hastalığın evresi net olarak belirlenmektedir. Evre 1b ve üzerindeki olgularda yüksek olasılıkla cerrahi sonrası (adjuvan) kemoterapi ve/veya radyoterapi tedavilerinin gerekebileceği bilinmelidir.
Endometrium kanseri gelişiminde birincil faktör vücuttaki yüksek östrojenik aktivite olduğu için bu açıdan önlem alındığında ya da gerekli tedaviler planlandığında endometrium kanserinden de yüksek oranda korunma sağlanır. Bu nedenle adet düzenine dikkat edilmelidir. Eğer adet döngülerinde ciddi gecikmeler yaşanıyorsa kadın hastalıkları ve doğum uzmanına gitmek ihmal edilmemelidir. Ayrıca;
Düzenli kontrollerle endometrium kanserinden yüksek oranda korunulabileceği akılda tutulmalıdır.
Unutulmamalıdır ki “FARKINDALIK HAYAT KURTARIR”
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.