Şizofreni, insanların gerçeği anormal şekilde yorumladığı ciddi bir ruhsal bozukluktur.
Gerçek dışı düşünceler ve inanışlar, halüsinasyonlar, anlamsız davranışlar ve konuşmalar, etkili iletişimin bozulması, şizofreni belirtileri olarak gösterilir.
Güven Hastanesi Psikiyatri Bölümünden Uzm. Dr. Sivi Kuçi Kızılay, şizofreni hakkında bilgi verdi.
Şizofreni, insanların gerçeği anormal şekilde yorumladığı ciddi bir ruhsal bozukluktur. Şizofreni bir tür psikoz olarak tanımlanır. Yani, kişinin kendi düşünce ve fikirlerini gerçeklikten her zaman ayırt edemeyebileceği anlamına gelir.
Şizofreni hastalığı uzun dönem tedavi gerektirir. Erken tedavi, ciddi komplikasyonlar gelişmeden önce semptomların kontrol altına alınmasını sağlar ve uzun vadede iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Şizofreni düşünce, davranış ve duygularla ilgili bir dizi sorun içerir. Belirti ve semptomlar değişebilir. Ancak genellikle sanrılar, halüsinasyonlar veya dezorganize konuşmayı içerir ve işlev bozukluğunu yansıtır.
Şizofreni belirtileri şu şekilde açıklanabilir:
Semptomlar, kötüleşme ve remisyon (hastalığın kısmen normale dönmesi) dönemleriyle zaman içinde tip ve şiddet açısından değişebilir. Bazı belirtiler her zaman mevcut olabilir. Erkeklerde şizofreni semptomları tipik olarak 20'li yaşların başlarına başlar. Kadınlarda şizofreni semptomları tipik olarak 20'li yaşların sonlarında başlar. Çocuklar ve 45 yaşından büyükler için şizofreni teşhisi konması nadirdir.
Şizofreninin kesin nedenleri bilinmemektedir.
Araştırmalar;
Bazı insanlar şizofreniye yatkın olabilir ve stresli veya duygusal bir olay psikotik bir dönemi tetikleyebilir. Bununla birlikte, genetik yüklülüğün baskın olduğu nörogelişimsel bir hastalık şizofreni çoğunlukla doğuştan kodlanmıştır. Nörogelişimin farklı evrelerinde farklı klinik tablolarla kendini gösterebilir. Aile öyküsü önemli bir gösterge olabilir.
Genetik: Benzer genetik "risk faktörleri", bireyin şizofreni, ağır depresyon veya bipolar bozukluk geliştirip geliştirmediğiyle ilgilidir. Ayrıca çevresel risk faktörleri de vardır ve bunlar, bu koşulları geliştirme riskinizi artırmak veya azaltmak için genetik risk faktörleriyle etkileşime girebilir. Örneğin, şizofreni geliştirme olasılığınızın daha yüksek olduğu anlamına gelen genetik risk faktörlerine sahip olabilirsiniz. Bununla birlikte, istikrarlı ve olumlu bir çevrede büyüyorsanız veya yaşıyorsanız, bu sizi ciddi bir ruhsal hastalığına yakalanmaktan koruyabilir. Sonuç olarak farklı gen kombinasyonlarının insanları bu ruhsal duruma karşı daha savunmasız hale getirmesi daha olasıdır. Ancak bu genlere sahip olmak, mutlaka şizofreni geliştireceğiniz anlamına gelmez.
Beyin gelişimi: Şizofreni hastaları üzerinde yapılan araştırmalar, beyinlerinin yapısında ince farklılıklar olduğunu göstermiştir. Ancak şizofreninin kısmen beynin bir bozukluğu olabileceğini öne sürüyorlar.
Nörotransmitterler: Nörotransmiterler, beyin hücreleri arasında mesaj taşıyan kimyasallardır. Nörotransmiterler ve şizofreni arasında bir bağlantı vardır. Çünkü beyindeki nörotransmiterlerin seviyelerini değiştiren ilaçların şizofreninin bazı semptomlarını hafiflettiği bilinmektedir. Araştırmalar, şizofreninin iki nörotransmitter (dompamin ve serotonin) seviyesindeki bir değişiklikten kaynaklanabileceğini öne sürüyor.
Hamilelik ve doğum komplikasyonları: Araştırmalar, şizofreni geliştiren kişilerin doğumlarından önce ve doğum sırasında aşağıdaki gibi komplikasyonlar yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu göstermiştir:
Bu durumların beyin gelişimi üzerinde negatif bir etkisi vardır.
Tetikleyiciler, risk altındaki kişilerde şizofreninin gelişmesine neden olabilecek şeylerdir.
Şizofreninin ana psikolojik tetikleyicileri aşağıdakiler gibi stresli yaşam olaylarıdır:
Bu tür deneyimler stresli olsa da şizofreniye neden olmaz. Ancak, zaten savunmasız olan bir kişide şizofreni gelişimini tetikleyebilirler.
Madde bağımlılığı da şizofreniyi tetikleyen durumlar arasında gösterilebilir. Araştırmalar uyuşturucu kullanımının şizofreni veya benzeri bir hastalığa yakalanma riskini artırdığını göstermiştir.
Şizofreni tedavi edilmediği takdirde yaşamın her alanını etkileyen ciddi sorunlara neden olabilir.
Şizofreninin neden olabileceği veya ilişkili olabileceği komplikasyonlar şunlardır:
Şizofreni için tek bir test yoktur ve durum genellikle bir ruh sağlığı uzmanı tarafından yapılan değerlendirmeden sonra teşhis edilir. Şizofreni semptomları geliştiriyor olabileceğinizden endişeleniyorsanız, mümkün olan en kısa sürede bir hekime görünmelisiniz.
Şizofreninin erken tedavi edilmesi oldukça önemlidir. Çoğu ruh sağlığı uzmanı tanı koymak için bir teşhis kontrol listesi kullanır.
Şizofreni, semptomları azaldığında bile uzun süre tedavi gerektiren bir ruhsal bozukluktur.
İlaçlar:
İlaçlar şizofreni tedavisinin temel taşıdır. İlaçlarla tedavinin amacı, belirti ve semptomları mümkün olan en düşük dozda etkin bir şekilde yönetmektir. Psikiyatrist, istenen sonuca ulaşmak için zaman içinde farklı ilaçlar, farklı dozlar veya kombinasyonlar deneyebilir. Antidepresanlar veya anti-anksiyete ilaçları gibi diğer ilaçlar da yardımcı olabilir. Semptomlarda bir iyileşme fark edilmesi birkaç hafta sürebilir.
Şizofreni ilaçları ciddi yan etkilere neden olabileceğinden hastalar bu ilaçları almakta isteksiz olabilir. Tedaviyle iş birliği yapma isteği ilaç seçimini etkileyebilir. Örneğin, sürekli ilaç almaya dirençli birine hap almak yerine enjeksiyon yapılması gerekebilir.
Psikososyal destek:
Şizofrenide akut dönem geçtiğinde ilaç tedavisine devam etmenin yanı sıra psikolojik ve sosyal müdahaleler de önemlidir.
Psikososyal müdahaleler şunları içerebilir:
Ayrıca, kriz dönemlerinde veya şiddetli semptomların olduğu zamanlarda güvenliği, doğru beslenmeyi, yeterli uykuyu ve temel hijyeni sağlamak için hastaneye yatış gerekli olabilir. İlaç tedavisine yanıt vermeyen şizofreni hastaları için elektrokonvülsif tedavi (ECT) düşünülebilir. ECT, depresif belirtiler için de yardımcı olabilir.
Şizofreni hastalarının çoğu, günlük yaşam desteğine ihtiyaç duyar. Birçok topluluğun şizofreni hastalarına iş, barınma, kendi kendine yardım grupları ve kriz durumlarında yardımcı olacak programları vardır. Bir vaka yöneticisi veya tedavi ekibinden biri, kaynakların bulunmasına yardımcı olabilir. Uygun tedavi ile şizofreni hastalarının çoğu hastalıklarını yönetebilir.
Eşler, arkadaşlar ve akrabalar şizofreni hastalarının iyileşmesine ve nüksetme olasılığının azalmasına yardımcı olmada hayati bir role sahiptir.
Şizofreni tanısı olan kişiyi suçlamayın, “kendini topla” demeyin. Bu kişilerin dönemsel olarak kendilerini yönetme güçlükleri olabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Sevilen birinin ruhsal hastalığıyla uğraşırken olumlu ve destekleyici olmak oldukça önemlidir.
Aile ve arkadaşlar; şizofreninin ne olduğunu, insanları nasıl etkilediğini ve onlara nasıl yardımcı olabileceklerini anlamaya çalışmalıdır. Duygusal ve pratik destek sağlanabilir; hasta, uygun destek ve tedavi almaya teşvik edilebilir. Kişinin zihinsel durumunu izleyerek, herhangi bir nüksetme belirtisine dikkat edilerek, ilaçlarını almada ve tıbbi randevulara katılmada önemli bir rol oynayabilirler.
Şizofreni bölünmüş bir kişiliktir.
Hayır. Çok fazla insan, şizofreni hastası birinin bir anda tamamen normal görünebileceği ve bir sonraki anda farklı bir kişiye dönüşebileceği fikrine sahiptir. Bu doğru değildir.
Şizofreni hastaları tehlikelidir.
Genellikle hayır. Zaman zaman hastalığın aktif döneminde kişiler daha agresif olabilir. Şiddet, çoğunlukla uyarıcı/uyuşturucu madde veya alkol tarafından tetiklenir. Şizofreni hastalığında şiddet davranışı riski daha yüksektir ancak uyuşturucu ve alkolün etkilerine kıyasla çok küçüktür. Şizofreni hastalarının diğer insanlar tarafından zarar görme olasılığı, diğer insanların onlardan zarar görme olasılığından çok daha fazladır.
Şizofreni asla iyileşmez.
Şizofreni tanısı olan 4-5 kişiden 1'i tamamen iyileşiyor. Şizofreni hastası her 5 kişiden 3'ü tedavi ile kendi hayatını idame edebilecek düzeyde işlevselliğe kavuşuyor.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.