Tiroid İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi Nedir? Nasıl Uygulanır?

GÜVEN SAĞLIK GRUBU

Paylaş:

Tiroid İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi Nedir? Nasıl Uygulanır?

Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi, genellikle tiroid kanseri riski taşıyan nodüllerin araştırılması amacıyla başvurulan bir yöntemdir. Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisinde, cerrahi gerektiren kötü huylu nodüller, iyi huylu olanlardan ayırt edilerek gereksiz cerrahi girişimler önlenir.

Tiroid ince iğne biyopsisi, ofis koşullarında ve genellikle ultrasonografi rehberliğinde uygulanır. İğne, ciltten geçirilerek tiroid nodülü içine yerleştirildikten sonra negatif basınç uygulanır ve iğne ileri geri hareket ettirilerek uygun örnek toplanır. İğnenin içeride kalacağı örnek toplama işlemi ortalama 10-15 saniye sürer. Sonrasında iğne çıkartılarak küçük kanamalar olmaması için cilde 3-5 dakika bası uygulanır. Örneğin miktarı, nodülün boyutu ve biyopsi yapılacak nodül sayısına göre birden çok girişim yapılabilir. Tüm işlem, ön hazırlıkla birlikte genellikle 5-10 dakika içerisinde tamamlanır. İşlem sırasında hissedilen ağrı, genel olarak kan verme sırasında hissedilen ağrıya benzer.

Güven Hastanesi Nükleer Tıp Bölümünden Prof. Dr. Seyfettin Ilgan, tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi hakkında bilgi verdi.

Tiroid İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi Nedir? Nasıl Uygulanır?

İçindekiler

Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi nedir?

İnce iğne aspirasyon biyopsisi kan alma sırasında kullanılan iğnelere kıyasla çok daha ince iğnelerle uygulanan basit ve güvenli bir biyopsi işlemidir. Biyopsi işlemi genellikle korku uyandırmaktadır ancak işlem sırasında kullanılan iğneler çok incedir. Bu nedenle çoğu zaman lokal anestezi olmadan ve önemli bir rahatsızlık oluşturmadan kolayca uygulanabilir.

İnce iğne aspirasyon biyopsisi en sık tiroid kanseri riski taşıyan nodüllerinin araştırılması amacıyla kullanılır. Biyopsi işlemi, iyi huylu bir nodülün kötü huylu olmasına yol açmadığı gibi kötü huylu nodüllerin yayılmasına da neden olmaz.

Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi, gerekli durumlarda her yaş grubunda ve gebelerde uygulanabilir. Yeterli bir biyopsinin tanısal doğruluğu oldukça yüksektir.

Hangi tiroid nodüllerine biyopsi uygulanır?

Tiroid nodüllerinin büyük bir kısmı iyi huylu nodüllerden oluşur ve yakınmaya neden olmaz. Sıklıkla fizik muayenede veya başka nedenlerle yapılan ultrasonografi, tomografi, manyetik rezonans gibi görüntülemeler sırasında tesadüfen saptanırlar. Fazla hormon üretmeyen, kozmetik kusur oluşturmayan ve bası belirtileri (yutma ve nefes alma güçlüğü) yaratmayan iyi huylu tiroid nodülleri tedavi gerektirmez.

Tiroid nodüllerinin neden oluştuğu kesin olarak bilinmemekle birlikte erişkinlerin yaklaşık yarısında sonografik (ultrason tetkiki) incelemeyle nodül tespit edilebilmektedir. Bunların önemli bir kısmı fizik muayenede anlaşılamayacak kadar küçük boyutlardadır. Nodül tek veya birden fazla olabilir. Nodüllerin büyük bir kısmı (>%90) iyi huyludur.

Tiroid nodüllerinin kötü huylu olma olasılıkları kabaca yüzde 5 civarındadır. Tiroid nodüllerinin risk sınıflandırması ultrasonografi ile yapılır. Tümörlerde sık izlenen sonografik özellikler genel olarak iyi huylu nodüllerden oldukça farklıdır. Tiroid nodüllerine biyopsi uygulanıp uygulanmamasına nodüllerin risk durumuna ve boyutlarına göre karar verilir. Her bir nodülün risk sınıflandırması bağımsız olarak yapılır. Nodüllerin kötü huylu olma olasılıklarıyla boyutları arasında ilişki yoktur. Riskli nodüller, sonografik olarak belirlenebilse de nodüllerin kötü huylu olup olmadığını anlamanın tek yöntemi biyopsidir.

Tiroid kanserlerinin özel bir yakınmaya neden olması veya tiroid fonksiyonlarını bozması beklenmez. Tiroid kanserlerinin büyük bir kısmı da nodüller gibi tesadüfen saptanır.

Tiroid ince iğne biyopsinin avantajları nelerdir?

İyi huylu nodüller, özel durumlar dışında tedavi gerektirmez. Tiroid kanserlerinin ise başlangıç tedavisi cerrahidir. Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi, son derece güvenilir biçimde cerrahi gerektiren kötü huylu nodülleri, iyi huylu olanlardan ayırt etmemizi sağlar. Böylece gereksiz cerrahi girişimler önlenmiş olur.

Tiroid ince iğne biyopsisi nasıl uygulanır?

Tiroid ince iğne biyopsisi, ofis koşullarında ve genellikle ultrasonografi rehberliğinde uygulanır. Nodüllerin risk sınıflandırması ultrasonografik özelliklerine göre yapıldığından biyopsi için doğru nodülün seçilmesi önemlidir. Muayene ile hissedilen nodüllere ultrasonografi olmadan da biyopsi yapmak mümkün olmakla birlikte genel yaklaşım tüm nodüller için ultrasonografi eşliğinde örnek alınmasıdır. Ultrasonografi rehberliğinde, iğnenin ucunun nerede olduğu görülebildiğinden hem doğru nodülden hem de nodülün hedeflenen bölgesinden örnek alındığına emin olunabilir.

İşlem sırasında sırtüstü uzanmanız istenir ve omuzlarınızın altına bir yastık konularak başınızın geriye düşmesi ve boynunuzun açılması sağlanır. Cilt, uygun bir antiseptikle temizlenir. Lokal veya topikal anestezi sizin ve hekiminizin tercihine göre uygulanabilir. İşlem sırasında hissedilen ağrı, genel olarak kan verme sırasında hissedilen ağrıya benzer. Erişkinlerin çoğu, cilt anestezisi olmadan da işlemi kolayca tolere eder.

Tiroid ince iğne biyopsisi işleminde iğne, ciltten geçirilerek tiroid nodülü içine yerleştirildikten sonra negatif basınç uygulanır ve iğne ileri geri hareket ettirilerek uygun örnek toplanır. İğnenin içeride kalacağı örnek toplama işlemi ortalama 10-15 saniye sürer. Sonrasında iğne çıkartılarak küçük kanamalar olmaması için cilde 3-5 dakika bası uygulanır. Örneğin miktarı, nodülün boyutu ve biyopsi yapılacak nodül sayısına göre birden çok girişim yapılabilir. Tüm işlem, ön hazırlıkla birlikte genellikle 5-10 dakika içerisinde tamamlanır.

Alınan örnek, merkezin patolojik inceleme yöntemine göre lama yayılır veya bir sıvı içerisinde yıkanır. Örneklerin patoloji bölümü tarafından incelenerek rapor edilmesi merkezin yoğunluğuna göre değişmekle birlikte genellikle birkaç gün içerisinde tamamlanacaktır.

İşlem sırasında ultrasonografi probunun basısı nedeniyle o bölgede biraz basınç ve tolere edilebilir bir ağrı hissetmeniz normaldir. İğnenin içeride olduğu süre boyunca hareketsiz kalmaya, işlem sırasında yutkunmamaya/öksürmemeye çalışmanız ve konuşmamanız istenecektir. Konuşmak ve yutkunmak tiroid beziyle birlikte nodülün hareket etmesine neden olarak işlem süresinin uzamasına ve rahatsızlık hissinin artmasına yol açabilir.

Biyopsi sonrasında yavaşça oturmanız istenir. Başın geriye atılmasına bağlı olarak doğrulduğunuzda baş dönmesi hissedebilirsiniz. Ayağa kalkmak için acele etmeyiniz ve kendinizi iyi hissetmeden hastaneden ayrılmayınız. Girişimin yapıldığı bölgeye küçük bir bant yapıştırılacaktır. Birkaç saat sonra bandı çıkarabilirsiniz.

Tiroid ince iğne biyopsisi sonrasında; yemek yemenizde, sıvı almanızda ve banyo yapmanızda sakınca yoktur. Ayrıca işlem sonrasında araç kullanılmasını etkileyecek bir durum söz konusu değildir. Günlük aktivitelerinizi etkileyecek düzeyde bir ağrı olması da beklenmez. Gerekli durumlarda aspirin dışında ağrı kesiciler kullanılabilir. Birkaç gün yutkunma sırasında iğnenin girdiği bölgede hafif düzeyde hassasiyet normal kabul edilir.

Biyopsi öncesi nasıl hazırlık yapılır?

İşlem öncesi, düzenli kullanılan ilaçların çoğunu kesmek gerekmez. Ancak kan sulandırıcılar, kanama olasılığını artırabileceğinden geçici olarak kesilebilir. Kan sulandırıcı kullanıyorsanız ne kadar süre kesmeniz gerektiğini hekiminize danışmalısınız. İşlem öncesi açlık gerekli değildir.

Çok az sayıda erişkin, ağrı eşiği düşük olmasa da iğne fobisi nedeniyle işlemi tolere edemeyeceğini düşünebilir. Bu durumda biyopsinin anestezi uzmanı eşliğinde uyutularak yapılması mümkündür. Çocuklar için biyopsinin gerekli olmasında da bu yöntem tercih edilir. Bu durumda işlem öncesi açlık gerekli olacaktır.

İşlemi tolere edemeyeceğinizi düşünüyorsanız hekiminizle önceden konuşmalısınız. Bu durumda anestezist işleme eşlik edeceğinden randevu planlaması buna göre yapılacaktır. Sedasyon ile yapılan biyopsi sonrası ilaç etkileri tümüyle kaybolana kadar birkaç saat hastanede gözlem altında kalmanız gerekir ve o gün araç kullanmanıza izin verilmez.

İşlem günü yakası açık kıyafetler tercih edin ve kolye takmayın. İşlem sonrası genellikle yardıma ihtiyacınız olmaz. Bu tip işlemler sonrası kendinizi iyi hissetmeyebileceğinizi düşünüyor iseniz bir yakınınızın size eşlik etmesini isteyebilirsiniz.

Biyopsi sonrası yaşanabilecek istenmeyen durumlar var mıdır?

Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi sırasında genellikle lokal anestezi bile gerektirmeyecek ve çoğu erişkin tarafından kolay tolere edilebilir bir ağrı beklenir. Biyopsi girişim alanında nadiren kanama olabilir. Bu kanamalar genellikle o bölgeye bası uygulanarak ek tedavisiz kontrol edilebilir. Ciltte iğne giriş bölgesinde kızarıklık ve morarma beklenebilir. Biyopsi sonrası girişim bölgesine 3-5 dakika kadar bası uygulanması kanama olasılığını belirgin biçimde azaltır. Biyopsinin sağlayacağı avantajlar dikkate alındığında bu istenmeyen durumlar oldukça önemsiz kabul edilebilir.

Biyopsi, doğrudan ultrasonografi rehberliğinde yapılır. Bu nedenle ciddi yan etki olasılığı yok denecek kadar azdır. Literatürde bildirilmiş ancak oldukça nadir yan etkiler arasında sinir hasarına bağlı geçici ses kısıklığı, nefes borusuna iğnenin kazara girmesine bağlı öksürük ve balgamda kan, girişim bölgesinde enfeksiyon, kalp hızında yavaşlama, damar hasarına bağlı ciddi kanama ve bayılma sayılabilir. Bu yan etkiler tecrübeli ellerde hemen hiç görülmez.

Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsi sonuçları nasıl rapor edilir?

Tiroid ince iğne biyopsisi uluslararası standartlara göre 6 farklı kategoride rapor edilir.

1.Tanısal olmayan biyopsi: Patoloğun bir nodülün iyi huylu olduğunu söylemesi için belli sayıda normal tiroid hücresi görmesi gereklidir. Nodülün kötü huylu olduğunu söylemek için bu sayı aranmaz. Az sayıda da olsa kötü huylu hücre görülmesi yeterlidir. Biyopsi materyalinin tanı için yeterli olmama olasılığı tecrübeli ellerde yüzde 5-10’dan azdır. Kistik nodüllerde, damarlanması fazla ve kolay kanayabilen büyük nodüllerde işlem doğru bir teknikle ve tecrübeli biri tarafından yapılsa da yetersizlik oranları daha yüksektir. Bu durumda nodülün sonografik özellikleri de dikkate alınarak biyopsi tekrar edilir.

2. İyi huylu (Benign): Patoloji sonucu iyi huylu olarak rapor edilen bir nodülde mevcut bir tümörün atlanmış olma olasılığı yüzde 3’ten azdır. Dolayısıyla normal bir biyopsi sonucu ile tümör olasılığı tama yakın bir oranda dışlanmış olacaktır. Sonografik olarak yüksek risk grubunda olan nodüllerde tek bir iyi huylu biyopsi sonucu ile yetinilmez ve biyopsinin bir süre sonra tekrarı önerilir.

3. Önemi belirsiz atipi veya önemi belirsiz folliküler lezyon: Hücrelerde bir takım değişiklikler izlenmesine karşın tümör veya tümör şüphesi verecek kadar önemli değişiklikler izlenmez ise biyopsi sonucu bu kategoride rapor edilir. Bu kategoride tümör olasılıkları genel olarak yüzde 15-20’den küçüktür. Bu yüksek bir risk belirtmediğinden genel öneri biyopsinin bir süre sonra tekrarlanmasıdır. Tekrar biyopside amaç, nodülü bu kategoriden çıkarmaktır. Tekrar biyopsi de aynı kategoride değerlendirilir ise nodülün sonografik özellikleri de dikkate alınarak cerrahi veya aktif izlem seçeneklerinden birisi tercih edilebilir. Henüz ülkemizde rutin olarak kullanılamayan bazı genetik testler bu kategoride iyi huylu nodülleri kötü olanlardan ayırt etmekte kullanılmaktadır. Bu genetik testler biyopsi örneğinden çalışılmakta olup henüz yaygınlaşamayacak kadar pahalı incelemelerdir.

4. Folliküler neoplazi veya folliküler neoplazi şüphesi: Bu kategori genel olarak iki olasılık bildirir. Folliküler adenom (iyi huylu) ve folliküler karsinom (kötü huylu). Bu iki nodül tipi arasındaki ayırıcı tanı nodülün çevresindeki kapsülde yırtık olup olmaması (kapsül invazyonu) ve/veya nodül içerisindeki hücrelerin damar yapıları içine girip girmemesi (vasküler invazyon) ile yapılır. Bu değerlendirme mikroskopik olarak yapılır ve nodülün bütününün incelenmesini gerektirir. Genel öneri bu kategoride tiroid bezinin nodül içeren yarısının cerrahi olarak çıkartılmasıdır. Önerilen işlem tanısal cerrahidir. Yani ancak cerrahi işlem sonrasında nodülün tümü incelendiğinde iyi huylu veya kötü huylu olduğu güvenilir biçimde ayırt edilebilir. Bu kategoride nodülün kötü huylu olma olasılığı yüzde 25-40 kadardır. Henüz ülkemizde rutin olarak kullanılamayan bazı genetik testler bu kategoride de iyi huylu nodülleri kötü olanlardan ayırt etmekte kullanılmaktadır. Bu genetik testler biyopsi örneğinden çalışılmakta olup günlük kullanım için henüz çok pahalı incelemelerdir.

5. Şüpheli kötü huylu (Malignite şüphesi) : Kanserli nodüllerde izlenmesi gereken hücresel değişikliklerin önemli bir kısmı izlenir ancak tümü izlenmez ise patoloji sonucu bu kategoride yer alacaktır. Bu kategori kuvvetli tümör şüphesi belirtir ve beklenen kanser oranları yüzde 50-75 kadardır. Bu kuvvetli bir şüphe belirttiğinden sonografide aksi yönde bulgular olmadığı sürece biyopsi tekrarına gerek olmadan doğrudan cerrahi önerilir.

6. Kötü huylu (Malign): Bu kategori hemen daima (yüzde 97-99) tiroid kanserine işaret eder. Doğrudan cerrahi önerilen kategoridir.

Biyopsi sonucunda nodülün kötü huylu olduğu anlaşılırsa ne yapılır?

Kötü huylu veya kötü huylu olma olasılığı olan nodüllerin başlangıç ve asıl tedavisi cerrahidir. Tiroid kanserlerinin çok büyük bir kısmında sadece cerrahi uygulanması tam şifa sağlayacaktır. Bazı durumlarda cerrahi sonrası radyoaktif tedavi gerekli olabilir.

Sağlık Rehberi

Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.

Haber Bültenimize üye olun.

Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.

...

Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.


Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.

Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.


Sayfanın son güncellenme tarihi: 16-08-2024