Viral gastroenteritler, özellikle kış aylarında salgınlara neden olabilen ve çoğunlukla “mide gribi” olarak bilinen enfeksiyonlardır. Norovirüs gibi virüslerin neden olduğu bu hastalık, mide ve bağırsakları etkileyerek çeşitli sindirim sistemi rahatsızlıklarına yol açar. Genellikle hafif seyreder, ancak özellikle bebekler, yaşlılar ve bağışıklığı zayıf olan kişiler için ciddi bir sağlık riski oluşturabilir.
Güven Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Özgür Harmancı, viral gastroenteritin belirtilerini, bulaşı yollarını ve korunma yöntemlerini anlattı.
Viral gastroenterit, mide ve bağırsaklarda iltihaplanmaya neden olan bir enfeksiyondur. En sık görülen nedeni virüslerdir ve bu hastalık genellikle kontamine (kirlenmiş) yiyecek, su veya yüzeylerle temas sonucu bulaşır. Mide gribi olarak da bilinir, ancak griple (influenza) karıştırılmamalıdır. Viral gastroenterit, norovirüs, rotavirüs ve adenovirüs gibi virüslerin etkisiyle ortaya çıkar.
Viral gastroenterit, virüsün vücuda girdikten sonra hızla gelişen ve sindirim sistemi üzerinde belirgin etkiler bırakan bir hastalıktır. Bu enfeksiyonun belirtileri, genellikle virüsle temas ettikten birkaç saat ila birkaç gün sonra ortaya çıkabilir. Belirtiler, hastalığın şiddetine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir ve genellikle 1 ila 3 gün sürer. Ancak bazı durumlarda bu süre daha uzun olabilir, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde belirtiler daha şiddetli ve uzun sürebilir. En yaygın belirtiler mide bulantısı, kusma ve ishal olmakla birlikte, vücudun genel viral enfeksiyon tepkileri de görülür. Bu belirtiler, enfeksiyonun vücuttaki yayılımı ve virüse karşı verilen savunma tepkileriyle ilgilidir.
Mide Bulantısı ve Kusma: Viral gastroenteritin en belirgin ve sık karşılaşılan belirtilerinden biri mide bulantısı ve kusmadır. Mide bulantısı genellikle hastalığın ilk evrelerinde başlar ve kusma ile birlikte devam eder. Bu durum, vücudun virüse karşı oluşturduğu bir savunma mekanizmasıdır. Kusma, vücudun enfeksiyona neden olan mikroorganizmaları mide ve bağırsak yoluyla atma çabasıdır. Ancak bu süreç, vücutta ciddi sıvı kaybına yol açarak dehidrasyona neden olabilir.
İshal: Gastroenteritin bir diğer önemli belirtisi ise ishaldir. İshal, gevşek ve sulu dışkı şeklinde kendini gösterir ve su kaybına neden olur. İshal, mide ve bağırsakların virüsle olan savaşı sonucu, vücudun sindirim sisteminde normal fonksiyonların bozulmasıyla ortaya çıkar. Özellikle bebeklerde, yaşlılarda ve zayıf bünyeye sahip bireylerde ishal ciddi su kaybına ve elektrolit dengesizliklerine yol açabilir, bu da tıbbi müdahale gerektirebilir. Bu nedenle, ishal süresince yeterli sıvı ve elektrolit alımı çok önemlidir.
Karın Ağrısı ve Kramplar: Viral gastroenterit sırasında mide bölgesinde şiddetli ağrılar ve kramplar görülebilir. Bu ağrılar, virüsün bağırsak duvarında oluşturduğu iltihaplanmadan kaynaklanır. Bağırsakların normal çalışma düzeni bozulduğu için kramplar sıkça hissedilir. Bu kramplar, bağırsak hareketlerinin hızlanması ve kasılmalarıyla ortaya çıkar ve hastalığın rahatsız edici belirtilerinden biridir.
Ateş: Bazı hastalarda hafif ateş de görülebilir. Viral enfeksiyonlar sırasında bağışıklık sistemi, vücudun savunma mekanizması olarak ateşi yükseltebilir. Ancak viral gastroenterit vakalarında ateş genellikle düşük seviyelerde seyreder ve nadiren ciddi boyutlara ulaşır. Ateş, vücudun virüse karşı verdiği genel bir reaksiyon olup, bu süreçte bol sıvı alımı ateşin etkilerini hafifletebilir.
Baş Ağrısı ve Kas Ağrıları: Viral gastroenterit sadece sindirim sistemi üzerinde etkili olmaz, aynı zamanda vücudun genel enfeksiyon tepkilerini de tetikler. Hastalarda hafif baş ağrıları ve kas ağrıları görülmesi, vücudun enfeksiyona karşı verdiği sistemik tepkinin bir göstergesidir. Bu belirtiler, özellikle halsizlik ve yorgunlukla birlikte görüldüğünde hastalığın yayılımı konusunda uyarıcı olabilir.
Yorgunluk ve Halsizlik: Dehidrasyon, vücudun genel işleyişini etkileyerek yorgunluk ve halsizlik hissine yol açar. Vücudun hem su kaybına uğraması hem de virüsle savaşması, enerjiyi önemli ölçüde azaltır. Halsizlik, viral enfeksiyon sürecinde sıkça görülen bir durumdur ve hastanın günlük aktivitelerini kısıtlayabilir. Bu nedenle, hasta dinlenmeye ve yeterli sıvı tüketmeye özen göstermelidir.
Viral gastroenterit son derece bulaşıcıdır. Genellikle virüs bulaşmış yiyeceklerin veya suyun tüketilmesiyle, virüs bulunan yüzeylere dokunulduktan sonra ağız, burun veya gözlere temas edilmesiyle, enfekte bir kişiyle yakın temas veya aynı ortamda bulunma sonucu bulaşır.
Viral gastroenteritlerin önlenmesi, basit hijyen kurallarına dikkat edilmesiyle mümkündür. Yemeklerden önce, tuvalet kullanımından sonra ve hasta bir kişiyle temas ettikten sonra mutlaka ellerinizi yıkayın. Özellikle salgın riski yüksek bölgelerde temiz içme suyu ve yiyecekler tüketin. Çiğ veya iyi pişmemiş yiyeceklerden kaçının. Yiyecek hazırladığınız yüzeyleri düzenli olarak temizleyin ve dezenfekte edin. Viral gastroenterit geçiren kişilerle yakın temastan kaçının ve onların kişisel eşyalarını kullanmayın. Rotavirüs gibi bazı viral gastroenteritlere karşı aşı bulunmaktadır ve çocukların bu virüsten korunmasına yardımcı olabilir.
Viral gastroenteritler genellikle kendi kendine iyileşir ve özel bir antiviral ilaç tedavisi gerektirmez. Ancak, semptomların hafifletilmesi ve komplikasyonların önlenmesi için bazı tedavi yöntemleri uygulanabilir. En önemli tedavi, dehidrasyonu önlemek için yeterli miktarda sıvı almaktır. Su, elektrolit solüsyonları ve şeffaf çorbalar tercih edilmelidir. Vücudun enfeksiyonla savaşabilmesi için yeterince dinlenmek gerekir. Ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler, doktor kontrolünde alınabilir. Ancak, ishal kesici ilaçlar genellikle önerilmez çünkü vücudun virüsü dışarı atmasına engel olabilir. Bağırsak sağlığını desteklemek için probiyotik içeren gıdalar ve takviyeler tercih edilebilir.
Bazı durumlar, viral gastroenteritin daha ciddi hale gelebileceği anlamına gelir ve bu belirtiler görüldüğünde mutlaka tıbbi yardım alınmalıdır:
Kış mevsimi, viral gastroenteritlerin artış gösterdiği bir dönemdir. Soğuk hava nedeniyle insanların kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirmesi, virüslerin yayılmasını kolaylaştırır. Kışın soğuk hava ve mevsimsel beslenme değişiklikleri nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflayabilir. Özellikle okullar gibi kalabalık ortamlarda virüsün hızla yayılması mümkündür.
Bağışıklık sistemi, viral enfeksiyonlardan korunmada kritik bir rol oynar. C vitamini, çinko ve antioksidanlar açısından zengin besinler tüketin. Yeterli ve kaliteli uyku, bağışıklık sistemini güçlendiren en önemli faktörlerden biridir. Düzenli fiziksel aktivite, bağışıklık fonksiyonlarını artırır. Kronik stres, bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Yoga, meditasyon veya hobi edinmek stresi azaltabilir. Viral gastroenteritler, kış aylarında yaygın görülen ancak genellikle hafife alınan enfeksiyonlardır. Özellikle hijyen kurallarına dikkat ederek ve bağışıklık sistemini destekleyerek bu hastalıktan korunmak mümkündür. Bebekler, yaşlılar ve bağışıklığı zayıf olan kişilerde ciddi riskler taşıyabileceği unutulmamalıdır.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.