Zatürre tıbbi adıyla pnömoni, hava keseciklerinin bulunduğu akciğer dokusunun iltihaplı sıvıyla dolduğu, sıklıkla mikrobik etkenlerle oluşan bir hastalıktır.
Üşüme- titreme ile yükselen ateş, öksürük, balgam çıkarma, iştahsızlık, halsizlik, nefes darlığı ve hızlı soluk alıp verme, göğüste ve sırtta batıcı tarzda ağrı zatürre belirtilerindendir.
Peki, zatürre nasıl tedavi edilir?
Güven Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümünden Prof. Dr. Ersin Günay, zatürre hakkında bilgi verdi.
Halk arasında zatürre olarak bilinen pnömoni, hava keseciklerinin bulunduğu akciğer dokusunun iltihaplı sıvıyla dolduğu, sıklıkla mikrobik etkenlerle oluşan bir hastalıktır. Zatürre, günümüzde etkin antimikrobiyal tedavi ve destek tedavilerine rağmen hala ölüm oranı yüksek olan enfeksiyon hastalığı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Zatürre, özellikle okul öncesi dönemdeki (5 yaş altı) çocuklarda, 65 yaş üstü erişkinlerde ve özellikle bağışıklığı zayıflatan kronik hastalığı olanlarda sık görülmektedir.
Tüm dünyada her yıl yaklaşık 450 milyon kişiye pnömoni tanısı konulmaktadır. Pnömoni, bu hastalardan yaklaşık 4 milyon kişinin ölümüne neden olmaktadır. Ülkemizde yılda yaklaşık 90 bin pnömoni hastasına tanı konulmaktadır. Özellikle hastanede ve yoğun bakımda yatacak kadar ağır hastalığı olanların yaklaşık yüzde 50’si hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde enfeksiyona bağlı ölüm nedenleri arasına pnömoni ilk sırada yer almaktadır.
Hastalarının öksürmesi veya hapşırması sırasında etrafa saçılan salgılar sağlıklı kişilere bulaşabildiği gibi kişilerin kendi sindirim kanalında veya ağız-burun ortamlarında (florasında) yer alan mikroorganizmaların akciğere ulaşmasıyla da hastalık oluşabilmektedir. Bu esnada kişinin vücut savunmasında rol oynayan bağışıklık sistemi, hastalığın oluşmasını engellemede en önemli görevi görür. Eğer yetersiz kalırsa o kişide hastalık bulguları oluşmaya başlar.
Ağır hastalarda ciddi solunum sıkıntısı, tansiyon düşüklüğü, bilinç bulanıklığı ve oksijen düşüklüğüne bağlı deri ve dudaklarda morarma gelişir.
Ayrıca;
Zatürrede en önemli risk grubunu yaşlılar ve çocuklar oluştursa da sigara kullananlar, yakın zamanda anestezi ile ameliyat geçirmiş kişiler; KOAH, akciğer kanseri gibi kronik akciğer hastalığı olanlar, kalp, karaciğer ve böbrek yetmezliği, diyabet hastalığı, diğer organ kanserleri, immün yetmezliği olan hastalar risk altındadır.
Zatürre ile ilişkili belirtileri olan hastanın mutlaka bir uzman hekime başvurması gerekir. Çünkü zatürrede tanı konulmasında kaybedilen her saniye hastalığın ölümcül sonuçlar doğurmasına neden olabilir. Hasta, hekime başvurduğunda zatürre ile ilişkili belirtiler ve bulgular dikkatlice sorgulandıktan sonra muayene edilir. Sonrasında bazı laboratuvar ve görüntüleme yöntemleri (özellikle akciğer röntgeni ve gerekirse akciğer tomografisi) ile hastalığın hem tanısı konulur hem de şiddeti belirlenir.
Zatürre tedavisi, hastalığın şiddetine ve etken olduğu düşünülen mikroorganizmaya göre planlanır. Her hastanın müşahede altına alınması ve hastanede yatması gerekmediği gibi hastaların küçük bir kısmında yoğun bakım imkânlarının kullanılmasını gerektirecek şiddette pnömoni de saptanabilmektedir.
Hastalara mevcut risk faktörleri ve etken olabilecek mikroorganizmalar göz önünde tutularak antibiyotik tedavileri verilmektedir. Bu tedavilerin uygun dozlarda ve düzenli uygulanması tedavinin başarısı için çok önemlidir. Antibiyotik tedavisi hastalığa neden olan etkene ve hastalık şiddetine göre doktorunuz tarafında önerildiği süre boyunca kullanılmalıdır. Genelde 5-7 günlük tedaviler yeterli olsa da bazen ağır pnömoni tanısı alan hastalarda 3-6 hafta süren antibiyotik tedavileri de verilebilmektedir. Eğer hasta evde tedavi görüyorsa ve 72 saat içerisinde ateş düşmemiş ve şikâyetlerde belirgin artış olduysa takip eden hekimle mutlaka tekrar görüşülmesi gerekmektedir. Hastaların antibiyotik tedavilerinin yanında bol sıvı almaları, istirahat etmeleri ve gerekirse ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar kullanması önerilmektedir. Özellikle solunum yetmezliği gelişen pnömoni hastalarında oksijen tedavileri ve destek solunum cihazı kullanımı gündeme gelebilir. Doktor önerisi dışında bilinçsiz antibiyotik kullanımı özellikle direnç gelişimi ve ciddi yan etkiler açısından çok zararlıdır.
Bağışıklık sisteminin güçlü tutulması zatürreden korunmada ve hastalık oluştuktan sonra tedavinin başarılı sonuçlanmasında etkilidir. Bu açıdan kronik hastalıkları olanların düzenli kontrollerine gitmesi, tütün ürünlerinin ve alkolün kullanılmaması, düzenli ve yeterli uyku uyunması, dengeli ve sağlıklı beslenme güçlü bağışıklık için çok önemlidir. Bağışıklık sistemini güçlendirmenin önemli yollarından biri de aşılamadır. Pnömokok (zatürre) aşısının, COVİD-19 aşısının ve her yıl Eylül ve Ekim aylarında grip (influenza) aşılarının yaptırılması zatürreden korunmada önemlidir.
Pnömokok aşısı (zatürre aşısı) zatürre gelişiminde sık olarak saptanan etkenlerden biri olan mikroorganizma türüne karşı korunma sağlayan bir aşıdır. KOAH, diyabet, kalp hastalığı ve böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlar, 65 yaş ve üzerindeki kişiler, küçük çocuklar ve hamileler pnömoniden korunma için pnömokok aşısını mutlaka yaptırmalıdır.
Sağlık rehberimizden içerikler görüntüleyin.
Periyodik olarak haber bültenimizi size ulaştıralım.
Nesilden nesile hayat bize GÜVEN diyor.
Güven Hastanesi hizmet standartları ile JCI tarafından akredite edilmiştir. JCI şikayet bildirimlerinizi buraya tıklayarak yapabilirsiniz.
Kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikalarına ilişkin aydınlatma metnimize buradan kişisel veri işleme envanteri ve kişisel verilerin korunması politikamıza ise buradan ulaşabilirsiniz.